Avusturya’da yılın ilk yarısında 6.553 sınır dışı! Türkiye 2. sırada: Türkiye’den mülteci diye gelip sorunlu olanlar Türkiye’ye deport ediliyorlar

Viyana. İçişleri Bakanı Gerhard Karner (ÖVP) Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, bir önceki yıl yaşanan „rekor sayıdaki sınır dışı işleminin“ ardından 2024 yılının ilk yarısında da „rekor sayıda“ sınır dışı işleminin gerçekleştiğini açıkladı.

Son verilere göre, 3.080 „gönüllü ayrılma“ ve 3.473 „zorunlu sınır dışı“ olmak üzere toplam 6.553 yabancı uyruklu kişinin sınır dışı edildiği; bunların neredeyse yarısının Avrupalı olduğu belirlendi. Sadece yaklaşık yüzde 20’sinin her zaman tartışma konusu olan „klasik“ iltica ülkelerinden geldiği gözlemlendi. Federal Göçmenlik ve İltica Dairesi’nin (BFA) istatistiklerine göre, en büyük uyruk açık ara Slovakya oldu: Ülkeyi toplam 957 kişi terk etmek zorunda kaldı ve bunların 901’i bunu yapmaya zorlandı. Sıralamada ikinci sıraya ise Türkiye (sadece kısmen Avrupalı) yerleşti; ancak burada 771’den 666’sı gönüllü olarak ayrıldı.

İlk 10’un geri kalanı ise şöyle sıralandı:

Sırbistan: 489

Macaristan: 482

Romanya: 364

Gürcistan: 230

Polonya: 218

Suriye: 215

Hindistan: 202

Rusya: 188

147 kişi Irak’a, 117 kişi Nijerya’ya ve 73 kişi Afganistan’a geri gönderildi; Fas (82) ve Cezayir’e (79) geri gönderilenlerin sayısının ise daha fazla olduğu belirlendi. Ayrıca, çoğu zorla olmak üzere 124 Çin vatandaşı da ülkelerine geri gönderildi.

Yüzde 44’ü suçluydu

Karner’e göre bu rakam, Federal Göç ve İltica Dairesi’nin (BFA) kurulduğu 2014 yılından bu yana görülen en yüksek rakam. Bakanlığa göre zorla sınır dışı edilenlerin yüzde 44’ü en az bir suçtan hüküm giymiş durumda. Bakan, „Eğer birisi suçluysa, o zaman sınır dışı edilmelidir. Yetkililerin amacı ve hedefi güvenilir, adil ve katı bir iltica politikasıdır“ dedi. Karner, siyasi rakiplerine sınır dışı edilmeyi talep etmenin iyi bir şey olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanlığı’na göre yılın ilk yarısında 1.500 kişi gönüllü olarak korumadan vazgeçti ve Avusturya’yı terk etti. Ocak ayından Haziran 2024 sonuna kadar toplam 19.000 sığınma başvurusu sahibi yasal olarak bağlayıcı olumsuz kararlar aldı. „Rakamlar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor“ diyen bakan, „Ancak bu yolda daha yapmamız gereken çok şey var“ dedi. Karner sözlerini şöyle sürdürdü: „En iyi sınır dışı etme, ilk etapta gerçekleştirilmesi gerekmeyen sınır dışı etmedir. Ancak bu aynı zamanda ‘iltica istismarını’ cazip olmaktan çıkarmakla da ilgilidir. Bu da sınırlarda ve sınır bölgesinde yapılacak kontrollerle sağlanacaktır.” Karner, bu noktada Avusturya-Macaristan sınırındaki Tilki Operasyonu’nun oldukça etkili olduğuna vurgu yaptı.  Bu bölgede 2023’ün ilk yarısında toplam 14.068 yasadışı sınır geçişi yaşanırken, içinde bulunduğumuz altı ayda bu sayı yüzde 97’lik bir düşüşle sadece 498 oldu. Geçen yıl 343 kaçakçı tutuklanmışken bu yıl 117 kaçakçı tutuklandı.

Karner, Mülteci Sözleşmesi’nin „daha da geliştirilmesinden“ yana

Karner, “Suriye vatandaşları ve Afganlar da sınır dışı edilebilecek, ancak sadece üçüncü ülkelere. Bu ülkelere doğrudan sınır dışı edilmeyi de tartışmamız gerekiyor“ dedi. Anayasa Bakanı Karoline Edtstadler’in (ÖVP) sığınma dışında bırakılma gerekçelerinin sıkılaştırılması ve Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin özüne, yani insanların yakın çevrelerinde korunmasına odaklanarak „daha da geliştirilmesi“ önerisini desteklediğini ifade etti.

BFA Müdür Yardımcısı Karoline Preißer, sınır dışı etme alanında Frontex ile işbirliğinin önceliklerden biri olduğunu vurguladı. Öncelik suçlulara verilmekte olup, tüm prosedürlerin yaklaşık yüzde 60’ı cezai suçlar nedeniyle iptal edilmektedir.