Kimlikçilerin soykırım özlemi: “Almanya’nın bir Srebrenica 2.0’a ihtiyacı var!”

Viyana. Almanya’da bir grup gazeteci, Kimlikçilerin içine sızarak gerçekleştirdiği araştırmalarla Kimlikçi Hareket’in (IB) şok edici planlarını deşifre etti. Aylarca süren ve Viyana’ya kadar uzanan araştırmalar, şiddetin endişe verici bir şekilde yüceltildiğini belgeledi. Gazetecilerin seyahatleri onları, bir partide Müslümanların toplu olarak öldürülmesi çağrısının yapıldığı Viyana’ya kadar  götürdü.

RTL kanalının araştırmacı gazetecileri dört ay boyunca Kimlikçi hareketin gözlerden uzak çevrelerini araştırdı. Neo-Nazi sahnesinin üyelerini filtresiz olarak kaydeden gazetecilerin araştırmalarının merkezinde Avusturya’nın başkenti Viyana yer aldı. Başkent Viyana’daki bir “Aktivisten-Wochenendes” sırasında, gizli muhabirler derme çatma bir boks ringindeki acımasız kavgaları belgeledi. Kimlikçi hareketin gayri resmi lideri Martin Sellner, ertesi gün kalabalığı bir “yeniden göç” gösterisi için kışkırttı. RTL gazetecileri aşırılık yanlılarının şiddet kullanma konusundaki gizli istekliliğini belgeledi.

Kadınlardan “Srebrenitsa 2.0” çağrısı

Viyana’da bir parti sırasında yapılan konuşmalar hakim zihniyeti acımasızca gözler önüne serdi. Bir adam gazetecilere 1995’in “iyi bir yıl” olduğunu çünkü o yılın “Müslümanlara karşı soykırım” olan Srebrenitsa yılı olduğunu söyledi. AfD ile iyi ilişkileri olan bir kadın daha da ileri giderek “Almanya’nın bir Srebrenica 2.0’a ihtiyacı var!” dedi.

Bir başka parti katılımcısı ise soykırımı şöyle değerlendirdi: “Çok havalıydı. 8888 kurban olduğu iddia ediliyor.” Alfabedeki sekizinci harf bir H harfi – “88” neo-Nazi çevrelerinde “Heil Hitler” anlamına geliyor.

Avrupa tarihinin en karanlık dönemi: Srebrenitsa Katliamı

Srebrenitsa, yakın Avrupa tarihinin en karanlık dönemlerinden birine işaret ediyor. Eski Boşnak (Müslüman) BM koruma bölgesi, 11 Temmuz 1995 tarihinde Ratko Mladić komutasındaki Bosnalı Sırp birlikleri tarafından ele geçirildi. Sonucunda, erkek ve gençlerden oluşan yaklaşık 8.000 Boşnak, küçük kasabanın çevresinde vahşice katledildi. Uluslararası Adalet Divanı 2007 yılında Srebrenitsa katliamını soykırım olarak tanımladı.

FPÖ IB doktrinini benimsiyor

Muhabirler Viyana’daki “Yeniden Göç” gösterisinde birkaç AfD üyesiyle karşılaştı. Daha da endişe verici açıklamalar yapıldı. Müslümanların kitlesel olarak öldürülmesini hayal eden genç kadın, Holokost’u “çok havalı” buluyordu. Daha önce Nazilerin organize soykırımını görelileştirmişti: “Altı milyon Yahudi değildi. En fazla 175.000 Yahudi gazla öldürüldü. Holokost farklı bir şekilde gerçekleşti.”

“Yeniden göç” söz konusu olduğunda, seçim programında Kimlikçiler’in tarzını benimseyen FPÖ ile de bağlantılar var. Sağcılar, uluslararası hukuku ihlal ederek yabancıların kitlesel olarak sınır dışı edilmesini hayal ediyor. Kendini Nazi döneminden kalma bir terim olan Halk Şansölyesi ilan eden Herbert Kickl de vatandaşlığın geri alınması için “yasal bir durum” yaratmak istiyor.

FPÖ parti lideri geçmişte defalarca kendisini Kimlikçi Hareket’ten ayırmayı başaramadı. Güvence altına alınmış aşırı sağcı grubu “desteklenmeye değer ilginç bir proje” olarak tanımladı. (yenivatan.at)