Viyana’nın eski Belediye Başkanı Häupl ORF’de eleştirdi: “SPÖ’nün durumu pek sempatik görünmüyor”

Viyana'nın eski Belediye Başkanı Michael Häupl da kendi partisinin performansından memnun değil.

Viyana. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi SPÖ, 29 Eylül 2024 Ulusal Parlamento seçimlerinden ilk defa 3. sırada tarihinde görülmemiş kötü bir sonuçla çıktı. Tüm Türkiye göçmenlerinin hak ve hukuk savaşında en önemli parti olan SPÖ’nün durumu, 200 binden fazla Avusturya vatandaşı arasında seçme ve seçilme hakkı olan ve siyaseti takip edenler arasında üzüntü ve şok yaşatırken, birçoğu başka partilere oy verdiklerini açıkça ilan ediyor. SPÖ’nün içinde gerçek Sosyal Demokratlar ve Sol grup başka partilere gitmeleri aslında bir alarm. Bu alarmı fark eden Viyana’nın eski Belediye Başkanı Michael Häupl bir televizyon programında sert eleştirilerde bulundu. Häupl’ın “SPÖ son seçimlerde vatandaşa sempatik gelmedi ve güven vermediler” sözleriyle kendi partisini uyarması dikkat çekti.

SPÖ lideri Andreas Babler’in  Başbakan Yardımcısı ve  Başbakan olma hedefiyle 29 Eylül seçimlerine girmesine rağmen SPÖ aldığı oylarla ancak FPÖ ve ÖVP’den sonra üçüncü olabildi ve böylece İkinci Avusturya Cumhuriyet tarihinde tarihi bir dip noktasına ulaştı. Bu durum karşısında SPÖ’nün Viyana’daki uzun süreli lideri ve eski Viyana Belediye Başkanı Michael Häupl, SPÖ’nün son seçim yenilgisini yorumladı.

“ORF” kanalında Patrick Budgen’in konuğu olarak seçim sonuçlarını analiz eden Häupl, partisine sert eleştirilerde bulundu. Röportaj sırasında ünlü sözünü hatırlatan Häupl’ın “İnsanlar oturma odasında tartışır, balkonda değil. Bizim parti balkona çıkmış tartışıyor” eleştirisi dikkat çekti. Ancak Häupl döneminde bu kurala her zaman uyulmamıştı. Bunun bir örneği, SPÖ Başkan Yardımcısı Doris Bures’in resmen seçim programını kamuoyu önünde eleştirmesiydi. Häupl, “Sorun tam da bu,” diye ifade etti.

Fonds Soziales Wien

Seçim akşamı Michael Häupl, SPÖ’nün Viyana’da neredeyse yüzde üçlük bir artışla elde ettiği sonuçtan duyduğu memnuniyeti de dile getirdi: “Bu oldukça iyiydi ve SPÖ’nün ülke çapındaki sonucunu da bir nebze iyileştirdi.” Yine de parti ülke çapında tarihi bir gerileme yaşadı ve ilk kez üçüncü oldu. Häupl, SPÖ’nün Viyana’daki duruma benzer şekilde mevcut koşullar altında aslında kazanımlar elde etmesi gerektiğini vurguladı.

Häupl’a göre SPÖ’nün hayal kırıklığı yaratan sonucunun en önemli nedenlerinden biri seçmenlerin yeterince mobilize edilememiş olmasıydı: “2019’da bu kadar çok sosyal demokrat seçmen bu kez neden sandığa gitmedi?” diye soran Häupl, partinin performansından duyulan memnuniyetsizliğe işaret etti. İç çatışmalar ve tutarsız bir sunum seçmen güvenini azaltmıştı. Häupl, “Kendini bölünmüş olarak tanıtan bir partinin sempatik ve güven telkin edici olduğu söylenemez,” diye vurguladı.

Seçim yenilgisine rağmen: “İyi bir seçim kampanyası”

Hayal kırıklığı yaratan sonuca rağmen Häupl, lider aday Andreas Babler’in arkasında durarak, “Babler gerçekten güçlü bir seçim kampanyası yürüttü. Babler bir seçim kampanyasında gerekli olan hız ve kararlılığı göstermişti. Bununla birlikte, kendi seçmenlerini yeterince harekete geçirmeyi başaramadı. Bu feci bir kayıp değil ama tatmin edici de değil,” dedi.

Häupl ayrıca SPÖ’nün hükümetteki gelecekteki rolü hakkında da yorumda bulundu. Häupl, SPÖ’nün içerik açısından mantıklı olması halinde hükümete girmesi fikrinden yana: “SPÖ, bir hükümet kurulursa hükümete geri dönmeli, ülkedeki pek çok şey muhtemelen iyileşecektir, özellikle de küçük insanlar için, ancak her ne pahasına olursa olsun değil. Bir koalisyonun ortak bir hükümet programına dayanması gerekir, aksi takdirde hükümete katılmanın bir anlamı olmaz.”

Relevante Artikel

Back to top button