AB’nin Suriye’ye bakışını anlatan Alman ve Avusturya İç İşleri Bakanları

Avusturya'nın  en çok okunan bulvarı gazetesi Krone'nin internet ve baskılı sayısında, "ltica planlarının sekteye uğramasının ardından bundan sonra ne olacak?" başlıklı haberinin konusu Suriye'nin şu anda durumunun Alman ve Avusturya İç İşleri Bakanları ile çifte mülakat şeklinde soru ve cevaplarla kamuoyu ile paylaşılması.

Birol Kılıç, Viyana’dan gözlem ve analizler, 28.03.2025

Avusturya’nın  en çok okunan bulvarı gazetesi Krone’nin internet ve baskılı sayısında, „ltica planlarının sekteye uğramasının ardından bundan sonra ne olacak?“ başlıklı 28. Mart.2025 tarihli haberinin konusu Suriye’nin şu anda durumunun Alman ve Avusturya İç İşleri Bakanları ile çifte mülakat şeklinde soru ve cevaplarla kamuoyu ile paylaşılması.

Avusturya İç İşleri Bakanı Karner ve Almanya İç İşleri Bakanı Faeser yeni AB iltica sistemini birlikte ilerletmek istiyor. (Bild: BMI/Laurin Schmid)

Eğer bu çifte mülakat içinde  Suriye’de resmen ve alenen eskiden Al Kaida ve Al Nursa olan DEAŞ bağlantılı HTŞ tarafından Aralık 2024’de başlatılan ve Mart 2025 resmen sistematik bir soykırıma dönüşen ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm ciddi kurumların kırmızı alarm verdiği Alevi soykırımı veya Hiristiyanlara sistematik baskı ve  keyfi katliamlarını arayacak olursanız hayal kırıklığına uğrarsınız.

AB resmen Al Kaida, Al Nusra ve DEAŞ kalıntısıyla iş birliği yapmıyor mu?

AB’nin Suriye’deki resmen ve alenen bir DEAŞ (IS), Al Kaida ve Al Nusra artığı HTŞ Golani hükümetinin Suriye’de tüm yaptığı insanlık dışı katliamlara ve çevresine estirdiği terörlere gözlerini kapamış olduğunu bu mülakattan tam anlıyoruz.

Çünkü Avusturya ve Almanya AB’nin özellikle sığınma ve mülteciler konusunda AB’de ilk etkilenen ülkeler ve şu anda düzensiz ve kaçak göçmenler nedeniyle ülke içinde büyük kaynamalar var.

Kısaca bu  süslü sözler ile dolu mülakatın temel konusu  Avusturya’dan ve Almanya’dan var olan Suriye’den gelmiş sığınmacı ve ilticacıları yeni AB iltica kanunlarıyla nasıl Suriye’ye nasıl sepetlerizdir.

AB sığınmacıları geri yollamak için kafa başına 10 bin ile 50 bin Avro parayı gözden çıkarmış

Ama Alman ve Avusturya İç İşleri Bakanı resmen gerçeklerle sanki yüzleşmiş gibiler ve hiç bir Suriye asıllı sığınmacının Suriye’ye geriye dönmeyeceğini kendileri adeta anlatmış. Başka bir deyişle ikiside “Hanya’yı Konya’yı görmüşler“ gibi. Terör yüzünden Suriye’ye gidememişler.

Tek yol kalıyor uzun vade içinde.  AB’de sığınmacıları kafa başı 10 bin ile 50 bin Avro( Danimarka örneği) vererek geri yollamak. Bu paraya Avusturya ve Almanya sınırları içine adım atmış hiç bir Suriye vatandaşı sığınmacı kesinlikle fit olmaz.  Hapislerde şu anda bulunan kanun dışı işlere bulaşmışlar dışında. Çünkü normal Suriye asıllı sığınmacıların bu AB ülkelerinde kazandığı haklar, paralar ve Suriye’de HTŞ teröründen uzak yaşamak daha karlı.

Suriye’de sadece Alevi, Dürzi ve Hiristiyan asıllı Araplar mutsuz değil. En çok mutsuz olanlar aslında Suriye’de yaşayan Sunni Arap Suriyeli vatandaşlar. Esad  lanetinden kaçarken kullanışlı HTŞ Golani selefi vahabi terörüne yakalandılar. Buna her gün daha iyi fark ediyorlar.  AB’nin çok seslendirmediği ama yeni AB Parlamentosu’nun onayladığı kanun ve anlaşmalar içinde görülen bu kelle başı paraları ancak kaçak, katil, tecavüzcü, hırsız ve hapse düşmüş veya suç işlemiş Suriye vatandaşları kabul edebilir.

Peki ne olacak ? Bilirsiniz gerçeğe ulaşmak amacıyla ve en başta  okuyucularımıza doğru bir şekilde analiz ve gözlerimizi aktarmak için herkesle  konuşma ve detaylı belge okumalar gibi „kötü bir huyumuz“ var. Ezcümle.  Fazit!  Bun paralar için Türkiye gibi AB’nin resmen “ Sığınmacı hapishanesi ile çöp“ olarak gördüğü Suriye ile sınırı olan ülkeler akla geliyor. Parayla Türkiye’de siyasi bürokrat ve nitelikli dolandırıcılarla işbirliği yapmak.

Almanya ve Avusturya İç İşlerri Bakanları Ürdün Zaatari mülteci kampında

Karner ve Faeser, Suriye sınırındaki Zaatari mülteci kampında: Burada 80.000 kişi yaşıyor.

Avusturya İç İşleri Bakanı Karner ve Almanya İç İşleri Bakanı Faeser, Suriye sınırındaki Zaatari mülteci kampında buluşmuşlar. Krone yazıyor bunu. Hem de resimli. Bu mülteci kampında 80.000 kişi yaşıyor. Buraya iki İç  İşleri Bakanı herhalde turistik gezi için gitmemişler. Aynısı Türkiye sınırları içinde yerler için geçerli. Ürdün işi sıkı tutuyor mülteciler konusunda ama Türkiye yol geçen hanı olmuş durumda.

AB buralara nasıl kendi ülkesindeki Suriyeli mültecileri atabilirizin peşinde. Peki Zaatari neresi.  Zaatari Ürdün’ün kuzeyinde, Mafraq ‚ın yaklaşık 10 kilometre doğusunda ve Suriye sınırının altı kilometre güneyinde yer alan bir mülteci kampıdır. Dünyanın en büyük mülteci kamplarından biridir ve kalıcı bir yerleşime dönüşmektedir; örneğin, “Champs-Élysées” adı verilen pazar tezgahları ve dükkanların bulunduğu bir ana caddes bilei vardır. Türkiye’de böyle mülteci kampları yok gibi. Hepsi Türkiye’de şehirler içine dağıtılabilir. Kafa başı parayı alacaklar bunları ceplerine indirirken Türkiye’nin geleceği ve vatandaşları umurunda mı?

Satılık leşkeş çok

Türkiye şu anda adaletin olmadığı ve rüşvet artı nitelikli dolandırıcılıkta iftira değil dünyanın en önemli kurumların yayınladığı belgelerde bir numara.  Az para değil. 1000 adet sığınmacı kafa başına 50 bin dolar verirlerse ne kadar eder? 50 milyon Avro etmez mi? AB kendi içinde büyük sorunlar yaratan bu konuda kesenin ağzını açmış durumda. Burada  dünya genelinde en fazla sığınmacı kabul etmiş ve çoğunun parası aman Türkiye’de kalsınlar, AB’ye gelmesin diye AB tarafından ödenen ve  entegre olsun diye para ödeyen AB’nin Türkiye’de ki vatandaşlar ve millet umurunda değil. Avusturya ve Alman ilk başta kendi vatandaşları  ve ülkesini düşünüyorlar. Türkiye’de ki iktidar için bunu demek mümkün mü? Ortam çok gergin. Kötü bir film gibi ama silahlar pardon para keseleri çekilmiş yani açılmış ve burada namus, şeref, insan hakları , demokrasi ve değerler yok. Satılık leşkeş çok.Kimse Almanya ve Avusturya’ya kızmasın!

Buyrun Krone’de 28.Mart.2025’de yayınlanan Avusturya ve Alman İç İşleri Bakanları olan Gerhard Karner ve Nancy Faeser ile mülakatı birlikte okuyalım. 

İltica planlarının sekteye uğramasının ardından bundan sonra ne olacak?

Krone, Michael Pichler, 28.03.2025

15 yıl aradan sonra Avusturyalı bir bakanın Suriye’yi tekrar ziyaret etmesi bekleniyordu. Ancak Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser ile birlikte gerçekleştireceği ziyaret, Suriye’de ciddi bir saldırı tehdidi nedeniyle iptal edildi. Avusturya ve Almanya’nın sığınma planları için acı bir gerileme. Avusturya ve Almanya İçişleri Bakanları, bundan sonra ne olacağı sorusu üzerine ikili bir görüşme yaptı.

Krone: Suriye’deki terör tehdidinden sonra şimdi ne olacak?

Avusturya İç İşleri Bakanı Gerhard Karner: Bugün Batılı tesislere yönelik somut tehdit, görüşmelerin kolay olmayacağını ve Suriye’deki durumun zor olduğunu bir kez daha teyit etti. Ancak elbette hedefimiz bölgede istikrarı sağlamak ve insanların evlerine dönmelerini sağlamak için birlikte çalışmak olmaya devam ediyor.

Krone: Tehdit şu anda bölgenin istikrarlı olmadığını ya da çok değişken olduğunu gösteriyor. Çabalarınızda bir gerileme mi var?

Almanya İç İşleri Bakanı Nancy Faeser: Suriye’deki güvenlik durumunun çok değişken olduğunu biliyorduk. Şimdi mesele bölgede güvenliği güçlendirmek ve Suriye’de su, elektrik ve gıda gibi en temel yaşam ihtiyaçlarının yeniden temin edilebilmesine yardımcı olmak. Sahadaki koşulları iyileştirmeyi başarabilirsek, daha fazla insan evlerine dönebilecektir.

Krone: AB iltica sisteminin acilen reforma ihtiyacı vardır ve bu yönde adımlar atılmıştır. Avusturya ve Almanya bu konuda nasıl bir rol oynuyor?

Almanya İç İşleri Bakanı  Faeser: Önemli bir rol. Uzun yıllar süren tartışmaların ardından ortak bir Avrupa iltica sistemini kabul etmeyi başardık. Bu sayede AB’nin dış sınırlarında sıkı kontroller ve nihayetinde Avrupa’da koruma arayan insanların adil bir şekilde dağılımını sağlayabileceğiz. Göç sadece ulusal bir mesele değildir, AB’deki herkesi etkiler.

Avusturya İç İşleri Bakanı Karner: Ben de aynı fikirdeyim. Yeni AB Komiseri ile birlikte Avusturya’nın imzası da açıkça görülebiliyor ve Almanya çok güvenilir bir ortak. AB yeni iltica sistemiyle daha katı ve daha sağlam hale gelecektir ve gelmelidir.

Almanya İç İşleri Bakanı  Faeser: Evet, düzensiz göçü kalıcı olarak azaltmanın anahtarı budur.

Krone: Anahtar kelime terörle mücadele: Tehdit oluşturan kişilerin AB çapında mesajlaşma ve sohbet yoluyla izlenmesi uzun zaman önce gerekli olmaz mıydı?

Almanya İç İşleri Bakanı  Faeser: Halihazırda ciddi cezai suçlar veya terörizm şüphesi durumunda mahkeme kararıyla özel iletişimleri izleyebiliyoruz. Hukukun üstünlüğüne dayalı Avrupa çözümlerini destekliyoruz. Açık olan bir şey var: Müfettişlerimizin modern araçlara ihtiyacı var ve biz de bundan emin oluyoruz.

Avusturya İç İşleri Bakanı Karner: Sınır ötesi suçlar sınır ötesi işbirliği gerektirir. Avusturya’da bu tedbir nihayet hükümet programında yer aldı. Tehdit oluşturanlar için mesajlaşma servislerinin izlenmesi Anayasayı Koruma Dairemiz için elzemdir. (Krone, Michael Pichler, 28.03.2025)

Kaynak:

DOPPEL-INTERVIEW
Wie es nach Rückschlag für Asyl-Pläne weitergeht

Relevante Artikel

Back to top button