
Alman Üniversitesi: Erkekler dua ederken kadınlar içeri alınmıyor!
Görünüşe göre kadın erkek ayrımları yasaları üniversitelerin sessiz odalarında zaten uygulanıyor
Berlin. Burası Almanya. Artık hemen her üniversitede bulunan “sessizlik odaları”, din, mezhep ya da cinsiyet farkı gözetmeksizin öğrencilere üniversite günü boyunca dua etme fırsatı vermeyi amaçlıyor. Dikkat cinsiyet ayrımı gözetmeksizin. Ancak Almanya’nın Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde, sessizlik odasını sadece kendileri için talep eden radikal Müslüman öğrenciler nedeniyle bu mümkün değil.
Sağcı muhafazakar Exxpress adlı Almanca internet gazetesinde yayınlanan haber analizi şöyle :
Aslında işletme bilişimi veya işletme hukuku gibi lisans programlarında en üst sıralarda yer almasıyla bilinen Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Almanya), web sitesinde “sürdürülebilirlik” ve “çeşitlilik ve fırsat eşitliği ”nin reklamını yapıyor. Ancak “yüksek kaliteli eğitim” sunduğunu iddia eden üniversitenin gerçekten fırsat eşitliğinden bahsedip bahsedemeyeceği bu radikal Müslüman öğrenciler yüzünden tartışmaya açılmış durumda.
Zira her ne kadar bir eğitim kurumu olan Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi kendisini “ayrımcılık, engel ya da dışlama olmaksızın eğitim ve istihdam koşulları” sunma iddiasıyla tanıtıyor ve “cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı koruma” sağladığını iddia ediyor olsa da, Aachen Üniversitesi’nde bu konuda bir kör nokta var gibi görünüyor: “Sessizlik Odası”
Sessizlik – ama herkes için değil
“Sessizlik odaları” Alman üniversitelerinde uzun yıllardır var – özellikle de demografik değişim bağlamında. Bu odaların amacı, din, cinsiyet ya da köken farkı gözetmeksizin, öğrencilere yoğun üniversite temposu sırasında kendilerini kapatma, meditasyon yapma ya da dua etme fırsatı vermek.
Ancak Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde sessizlik tüm öğrencilere tanınmış gibi görünmüyor. Sessizlik Odası’nın girişinde -hepsini aynı kefeye koymamak kaydıyla- radikal Müslüman öğrenciler içerde ibadet ederken Almanca şöyle bir uyarı var: “Karşı cinsten biri dua ediyorsa lütfen dışarıda bekleyin! Teşekkür ederiz!!!”
Öğrencilere göre bu not, odayı kendi dini amaçları için kullanan ve resmi olarak amaçlandığı gibi diğer dinlerin dini uygulamalarına saygı göstermeyen gerici radikal Müslümanlar tarafından asıldı.
Diğer üniversiteler de etkilendi
İlanın Müslüman öğrenciler tarafından asıldığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığı vurgulanmakla birlikte, bir “Sessizlik Odası ”nın dindar Müslümanlar tarafından ele geçirilmesi ilk kez yaşanmıyor.
Gazeteci Louisa Schmidt 2016 yılında Spiegel’de yayınlanan bir makalesinde, Dortmund Üniversitesi’ndeki Sessizlik Odası’nın, Müslümanların kadın ve erkekler arasında bir bölme duvarı inşa etmelerinin ardından geçici olarak kapatılmak zorunda kaldığını anlatmıştı.
Schmidt makalesinde şöyle diyor: “Müslüman öğrenciler odaya seccadeler serdi ve kadınlarla erkekleri ayırmak için bir duvar ördü. Diğer öğrenciler odadan uzak durmaya başladı.”
Ancak “sessizlik odaları” başka üniversitelerde de sorunlara neden oldu. Örneğin Hannover Üniversitesi’ndeki Müslümanlar daha önce de birçok kez namaz sırasında kadın ve erkeklerin ayrılmasını talep etmişlerdi. Berlin Teknik Üniversitesi’nde, Müslümanların Cuma namazları için “Sessizlik Odası” yerine spor salonunu kullanmaları ve genellikle birkaç yüz kişiyi bir araya getirmeleri nedeniyle sorunlar ortaya çıktı.
Bochum Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde polis ve Anayasayı Koruma Dairesi 2012 yılında müdahale etmek zorunda kaldı çünkü Selefi ve Usame bin Ladin’in koruması olduğundan şüphelenilen Sami A. “Sessizlik Odası ”nda gizli İslamcı toplantılar düzenleniyordu. Burada da üniversite mescidinin geçici olarak kapatılması gerekmiş ve dönemin Bochum Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof Dr Martin Sternberg basına “Deney başarısız oldu” itirafında bulunmak zorunda kalmıştı.
“Sessizlik odası” yeterli değil
Ancak başka bir yol daha var. Birçok üniversitede Müslümanlar, cinsiyet ayrımı olmadığı için “Sessizlik Odası ”nı kullanmayı reddediyor ve örneğin ezan sesleriyle diğerlerini rahatsız ettikleri üniversite kütüphanelerine yöneliyorlar.
Örneğin geçen yıl Essen Üniversitesi’nde namaz kılan Müslümanları gösteren bir video sosyal medyada viral oldu; videoda Müslüman öğrenciler kütüphane rafları arasında ayakkabısız ve seccade sererek namaz kılıyorlardı.
“Çeşitlilik” yerine Allahu Ekber nidaları
Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde de “Sessizlik Odası” pek çok Müslüman öğrenci için yeterli görünmüyor. Cinsiyet ayrımı çağrısı yapan bildiriye rağmen, birçok Müslüman Eupener Straße kampüsündeki merdiven boşluğunun altında namaz kılıyor. Görgü tanıklarına göre, bazıları yüksek sesle “Allahu Ekber” diye bağırıyordu.
Her ne kadar pek çok öğrenci Aachen Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ndeki Müslüman öğrencilerin namaz kılmasından çekiniyor olsa da, web sitesinde “çeşitlilik” vurgusu yapan üniversite, Müslüman öğrenci kitlesini güçlü bir şekilde destekliyor. Örneğin geçen yıl üniversite, Müslümanların oruç tuttuğu Ramazan ayında Dışişleri Bakanlığı’nın sponsorluğunda “Ortak İftar” bile düzenledi.