
Avusturya´da Cumhuriyet savcıları alarma geçti: “Radikalleşme pratikte çocukların yatak odalarında gerçekleşiyor.”
En son Viyana'nın ünlü "Westbahnhof" istasyonunu DEAŞ'dan etkilenerek havaya uçurup katliam yapacak diye tutuklanan 14 yaşında Viyana´da ailesiyle yaşayan Türk asıllı genç Avusturya basınında haftalardır konu oldu ve olmaya devam ediyor. Az olan bu sayı üzerinden devamlı "zıplanması" ve diğer Müslüman olan milletlerden çok genç yaşta olan gençlerin DEAŞ ve Al Nusra benzeri terör örgütlerine ilgisinin Tik Tok veya benzeri sosyal medya üzerinden gittikçe artması Avusturya savcılığını alarma geçirmiş durumda.
VİYANA. Westbahnhof tren istasyonuna terör saldırısı planlayan 14 yaşında ( YVG notu: Türk asıllı) bir çocuk. Herkese açık TikTok hesabında İslam Devleti (DEAŞ) terör milislerinin propagandasını yapan 16 yaşında diğer erken yine bir çocuk.( YVG : Suriye asıllı). Viyana’da bir Taylor Swift konserine saldırı planlayan 19 yaşında bir genç( Çeçen asıllı). Viyana’nın ana tren istasyonuna saldırı planladığı için sekiz ay hapis yatan ve daha sonra tekrar İD propagandası yapan 17 yaşında olan genç aslında yine bir çocuk. Bunlar on yaşından itibaren nasıl radikalleşiyor. Özellikle Türkiye göçmeni ailelerinin çocuklarının sosyal medya üzerinden radikalleşmesinin önüne nasıl geçilebilir?
Viyana’nın önde gelen savcısı Die Presse gazetesi konuya ,“Bu gençler kreşte adeta radikalleşiyor.“ diye büyüteç altında aldı.
Viyana savcılığı 2024 yılını değerlendirdi ve bu vakaların da tasdik ettiği gibi savcı Nina Bussek tarafından şu sonuca vardı: “Failler gittikçe gençleşiyor. Son yıllarda terör suçlarında bir değişiklik oldu. Beş yıl öncesine kadar radikalleşmenin gerçekleştiği yerler ibadethanelerdi, ancak bugün TikTok gibi sosyal medya aracılığıyla gerçekleşiyor.“
Bu konuda kıdemli savcı Michaela Obenaus, “Radikalleşme pratikte çocukların yatak odalarında gerçekleşiyor.” dedi.
Daha ciddi suçlar ve üretken suçlular
Çocuk ceza davalarının sayısı bir önceki yıl 2023’e kıyasla 800 artarak 4.300’e yükselmiş. Dolayısıyla son yıllardaki artış eğilimi devam ediyor. Obenaus, birçok davada 10 ila 20 sanığın bulunduğunu da sözlerine ekliyor. Genç suçlular tarafından işlenen ciddi suçların sayısı (örneğin cinayet, tecavüz, silahlı soygun, uyuşturucu kaçakçılığı) ve genç üretken suçluların sayısı da artıyor. Obenaus bu sorunu, “Bunlar çok kısa bir süre içinde çok sayıda ciddi suç işleyen genç insanlar, hatta bazen reşit olmayanlar” diye açıklıyor.
Savcı Bussek, başlangıçta bahsi geçen vakalarla ilgili soruşturmalar hakkında bilgi verdi. Savcılık halen Swift konseri saldırısı davasıyla meşgul. Obenaus, görevin “muazzam miktarda verinin” analizini tamamlamak olduğunu söyledi. Şüpheli halen gözaltında tutuluyor. Westbahnhof tren istasyonuna saldırı planladığı iddia edilen 14 yaşındaki çocuk( Türkiye göçmeni ailesinin evladı) suçunu itiraf etti. Burada da, özellikle Tik Tok üzerinden DEAŞ’e üye kazandıran kişiyle yapılan kapsamlı sohbetler hala analiz edilmekte.
Giderek daha fazla faili meçhul
Viyana Merkez İstasyonu’nda yoldan geçenleri gelişigüzel bıçaklamayı planlayan 17 yaşındaki başka bir genç hüküm giydi ve hapis cezasını çekti. Ancak yeniden DEAŞ propagandası yapmaya başladığı için DEAŞ’den vazgeçmiş olması pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle yeniden gözaltında tutuluyor. Bir çocuk psikiyatrisi raporu onun akli dengesinin yerinde ve tehlikeli olduğunu belgeliyor. Savcılık, avukatı adına ek bir bilirkişi raporu hazırlatmış durumunda. Tehlikelilik tahmini yapılacak. Bu rapor halen beklemededir. 16 yaşındaki terör zanlısı da gözaltında. Suçunu itiraf etti. Beş yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya, ancak henüz bir mahkeme tarihi belirlenmedi.
Viyana Savcılığı da genel olarak çocuklar için geçerli olanları kabul ediyor. Dava sayısı bir önceki yıla göre yüzde 15.5 artarak 80,000’e ulaştı. Avusturya geneli için bu rakam 223.000’di ve bu eğilim bu yıl da devam edecek gibi görünüyor. Yılın ilk iki ayında federal başkentte 15.000 dava görülürken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 2000’den azdı. Geçen yılki işlemlerin yüzde 43’ü faili meçhul suçlara karşı yürütülmüştür. Bu bağlamda Obenaus “kayda değer bir artıştan” söz etmektedir. Bu durum öncelikle patlayan bir suç alanından kaynaklanmaktadır: Siber Suçlar.
Siber Suçlar: “Faillerin izini sürdüğümüz istisna”
Suç işleyen gruplar genellikle yaklaşımlarında son derece profesyonel. Özellikle yaygın olan bir tür yatırım dolandırıcılığı. Mağdurlar, küçük yatırımlar yaparak hızlı bir şekilde ve fazla çaba harcamadan büyük karlar elde etmeye ikna ediliyor. Siber Suçlar Yetkinlik Merkezi üyesi savcı Philipp Coufal, ne yazık ki birçok mağdurun bunun bir dolandırıcılık olduğunu çok geç fark ettiğini ve bu nedenle büyük miktarlarda para kaybettiğini söylüyor. Örneğin kendisinin de dahil olduğu ve yaşlı bir kadının bir milyon avro dolandırıldığı bir davadan bahsediyor.
Bu tür vakalarla ilgili soruşturmalar genellikle çok zor olduğunu ifade eden Siber Suçlar Yetkinlik Merkezi üyesi savcı Philipp Coufal, “Faillerin izini bulmamız kuraldan ziyade istisnadır” diyor ve ekliyor: “ Bu nedenle çoğu vakada amaç mağdurlara verilen zararı en aza indirmektir. Dolandırıcıları yakalamayı bu kadar zorlaştıran nedir? İlk olarak, genellikle yerel yargı yetkisi yoktur. Failin yeri asla bilinemeyeceğinden, önemli olan bankanın veya takasçının (parayı kripto paraya dönüştürmek için kullanılan hizmet) yeridir. Eğer bu hizmet yurt dışındaysa, Avusturya ceza kovuşturması makamı artık soruşturma yapamaz.“
„Ancak, Avusturya’da bulunuyorsa, başlangıçta paranın izini sürmek mümkündür“ diye sözlerine devam Savcı Coufal dikkat çeken şu uyarı yaptı: “Failler işlemleri öyle bir şekilde gizlemeyi öğrendiler ki onları takip etmekte zorlanıyoruz. Üçüncü olarak, müfettişler olaya karışan kişileri bizzat inceleyebilirler. Ancak bu kişiler söyledikleri kişiler değiller. Ana sayfada etiketlenen kişiler bile genellikle gerçekte var olmayıp yapay zeka tarafından oluşturulmuş görüntülerdir. Sadece failler tarafından yapılan hatalar bizi faillere götürüyor. Ve normalde hiç hata yapmazlar.“