Avusturya’da kuşaklar arası şiddet: Çocuklar ebeveynlerini dövüyor!
Avusturya’da kuşaklar arası şiddet gün geçtikçe büyüyor! Neredeyse her beş gençten biri ailesiyle aynı evde yaşıyor, ancak bu durum sorunları da beraberinde getiriyor.
Kärnten. AB istatistiklerine göre, 25 ila 34 yaş arasındaki Avusturyalıların yüzde 17,6’sı hala ebeveynlerinin evinde yaşıyor. Bu durum giderek daha fazla aile için çatışma ve şiddeti de beraberinde getiriyor. Yetişkinler mali açıdan ebeveynlerine bağımlı kaldıklarında sık sık çatışmalar ortaya çıkıyor. Kärnten’deki danışmanlar, bu durumun yeni bir kuşaklar arası şiddet biçimine dönüşebileceği konusunda uyarıyor.
Kärnten’deki Şiddetten Koruma Merkezi’nin Başkanı Margot Moser-Lechner, “Kuşaklararası şiddet olarak adlandırılan olaylarda endişe verici bir artış görüyoruz” diyor. Sadece bir önceki yıl, sosyal çevredeki tüm şiddet suçlarının yaklaşık beşte biri (!) ebeveynlerini istismar eden çocuklar tarafından işlendi. Kärnten’de rapor edilen 523 vakadan 100’ünde anne ve babalar kendi çocukları tarafından saldırıya uğradı ve yaralandı.
„Mağdurlar ve faillerle birlikte çalışmak önemli“
Moser-Lechner, “Günlük aile yaşamındaki bu endişe verici gelişmenin nedenleri tam olarak açık değil, bu nedenle bunu öğrenmek ve daha iyi başa çıkabilmek için bir çalışma başlattık” diyor. Amaç, diğer şeylerin yanı sıra, daha fazla tırmanmayı önlemek için daha iyi risk değerlendirmeleri yapabilmek. Ancak şiddete karşı koruma uzmanları şimdiden bir eğilimin farkına vardı: “Çoğu durumda, bunlar hala ebeveynleriyle birlikte yaşayan ve genellikle mali ve sosyal olarak onlara bağımlı olan yetişkin çocuklar. Bu da sorunlara ve çatışmalara yol açıyor.”
Alkol ya da uyuşturucu bağımlılığının da şiddet potansiyelini arttırabileceğine dikkat çeken uzman, “Bu konu çok karmaşık. Çünkü çözümü de çoğu zaman zor. Saldırgan bir eşten ayrılabilirsin – ama kendi çocuğundan? Özellikle bu tür ilişki şiddetinde, mağdurlar ve faillerle birlikte çalışmak önemlidir” diyor.
„Takipçileri “beni rahat bırak” cevaplarıyla beslemeyin“
Uzman Moser-Lechner, taciz edildiğini düşünen kadınlara – ya da erkeklere – şu tavsiyede bulunuyor ve uyarıyor: “Danışmanlık aldığınızdan ve her şeyi belgelediğinizden emin olun, çünkü her vaka farklıdır. Ve tacizciyle artık hiçbir şey yapmak istemediğinizi sadece bir kez açık ve net bir şekilde belirtin, ancak daha sonra herhangi bir iletişime yanıt vermeyin. Çünkü siz huzur ve sükunet istediğinizi yazsanız bile, tacizciler genellikle sadece bunu teyit edebilirler – her yanıttan beslenirler.” (yenivatan.at)
