Birleşmiş Milletler BM : „Suriye sahilindeki katliamlara derhal son verin“

8 aralık gününden bu yana Suriye’yi kontrol eden ve El-Kaide’nin Suriye kolu olarak kurulmuş olan Nusra Cephesi -yeni ismiyle HTŞ- yoğunlukla sahil bölgelerinde yaşamakta olan sade vatandaşlardan oluşan Arap Alevi toplumuna karşı sadece Alevi olmalarından dolayı katliamlar yapmasına Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden tepki geldi. AB bu konuda daha çok HTŞ'ye arka çıkıcı bir açıklamada bulunurken BM bu konuda HTŞ'yi uyaran açık ne net bir açıklamayı yapması dikkat çekti.

NEW YORK. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, sosyal medyadaki resmi hesabından Suriye’nin sahil kentlerinde süren  katliamlar ile ilgili  Avrupa Birliği’nden farklı bir açıklama yaptı. BM’den yapılan açıklamada  Suriye’nin sahil kentlerindeki öldürmelere derhal  son verilmesi istendi.  Avusturya vatandaşı Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volter Türk  tüm ihlalller hakkında  HTŞ hükümetinden derhal soruşturmalar yapılmasını talep etti. AB ise yaptığı basın açıklamasında resmen Suriye HTŞ rejimine destek vermiş HTŞ’ye karşı verilen direnişi kınamıştı.  ( Bakınız aşağıda)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği açıklaması şu şekilde:

‘Suriye’nin kuzeybatısındaki kıyı bölgelerinde sivillerin öldürülmesine derhal son verilmelidir. Volter Türk, tüm cinayetler ve diğer ihlaller hakkında derhal, şeffaf ve tarafsız soruşturmalar yapılmasını talep etmektedir. Sorumlular hesap vermeli. Geçiş dönemi adaleti acil bir ihtiyaçtır.’

Açıklamanın geniş şekli şöyle:

BM İnsan Hakları Şefi: Suriye’de sivillere yönelik katliamların derhal durdurulması gerektiğini söyledi ve soruşturma çağrısında bulundu

Birleşmiş Milletler BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğ Volker Türk’ün Suriye’de ciddi şekilde tırmanan şiddet olaylarına ilişkin açıklaması şöyle:

Suriye’nin kuzeybatısındaki kıyı bölgelerinde sivillerin öldürülmesine derhal son verilmelidir.

Eski hükümet unsurları ve diğer yerel silahlı kişiler tarafından başlatıldığı bildirilen bir dizi koordineli saldırının ardından, aralarında kadın, çocuk ve savaşçıların da bulunduğu tüm ailelerin öldürüldüğüne dair son derece rahatsız edici haberler alıyoruz. Kimliği belirlenemeyen failler tarafından mezhep temelli yargısız infazlar yapıldığına dair raporlar var; bu infazlar bekçi yetkililerin güvenlik güçleri mensupları ve eski hükümetle bağlantılı unsurlar tarafından gerçekleştiriliyor.

Geçici yetkililerin hukuka saygı gösterme niyetlerine dair açıklamalarını, Suriyelileri korumak için, ihlal ve suiistimalleri önlemek ve bunlar gerçekleştiğinde hesap verebilirliği sağlamak için gerekli tüm tedbirleri almak da dâhil olmak üzere, hızlı eylemler takip etmelidir. Tüm cinayetler ve diğer ihlaller hızlı, şeffaf ve tarafsız bir şekilde soruşturulmalı ve uluslararası hukuk normları ve standartları doğrultusunda sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Sivilleri terörize eden gruplardan da hesap sorulmalıdır.

Bu olaylar ve nefret söyleminin hem çevrimiçi hem de çevrimdışı ortamda sürekli artış göstermesi, ulusal düzeyde sahiplenilen, kapsayıcı ve hakikat, adalet ve hesap verebilirliği merkeze alan kapsamlı bir geçiş dönemi adaleti sürecine duyulan acil ihtiyacı bir kez daha ortaya koymaktadır.


AB’den Suriye HTŞ rejimine destek geldi.

AB bugün tepki gösterdi: AB resmen HTŞ’ye karşı direnişi kınadı.

Şam’daki HTŞ rejiimi son katliamlarında 1000’den fazla ülkede Hıristiyan ve Alevi vurularak ya da işkence edilerek öldürüldü. Bazı kaynaklar bu sayının 3.000’den fazla olduğunu ve katliamların devam ettiğini ileri sürdü.

Brüksel’de neler oluyor?

X ve diğer platformlarda yer alan düzinelerce resim Şam’daki rejimin korkunç cinayetlerini, Suriye’deki Hıristiyan ve Alevilerin başına gelenleri gösterirken, Avrupa Birliği HTS rejimin yanında yer alan açıklaması dikkat çekti (aşağıdaki açıklamaya bakınız).

AB’den İngilizce yapılan son basın açıklaması şu şekildedir: „Avrupa Birliği, Esad yanlısı güçler tarafından Suriye’nin kıyı bölgelerinde geçici hükümet güçlerine karşı gerçekleştirildiği bildirilen son saldırıları ve sivillere yönelik her türlü şiddeti şiddetle kınar. Siviller her koşulda, uluslararası insancıl hukukla tam uyum içerisinde korunmalıdır. AB ayrıca tüm dış aktörleri Suriye’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı göstermeye çağırır. İstikrarsızlaştırmanın her türlüsünü ve tüm Suriyelilerin farklılıklarına saygı gösteren kalıcı, barışçıl ve kapsayıcı bir geçiş sürecini baltalamaya yönelik her türlü girişimi kınar.“

AB’nin açıklaması böyle:

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Lazkiye, Tartus, Hama ve Humus vilayetlerindeki 29 kasabada katliam yapıldığını açıkladı. İzleme merkezi HTŞ hükümetin savaşçılarını savaş suçu işlemekle itham etti.

Kaynaklar :

BM açıklaması

https://x.com/UNHumanRights/status/1898733293870146026

https://www.ohchr.org/en/press-releases/2025/03/turk-says-killings-civilians-syria-must-cease-immediately-calls

AB açıklaması

https://x.com/eu_eeas/status/1898487797348225207

https://www.eeas.europa.eu/eeas/spokesperson-statement-latest-developments-syria_en

 

 

Das Morden der „milden Islamisten“ zeigt, wie Politik und Medien mal wieder versagt haben

Tercüme- Übersetzung!

Türkisch
Almanya’daki Suriyeli mülteci „Mohamad Jaddoua“ Kuran’dan ve Sünni alim İbn Teymiyye’den alıntı yaparak Suriye’deki Şii ve Alevilere karşı katliam çağrısında bulundu.

Deutsch:

Syrischer Flüchtling in Deutschland „Mohamad Jaddoua“ ruft unter Berufung auf den Koran und den sunnitischen Gelehrten Ibn Taymiyya zu Massakern gegen die Schiiten und Alawiten in Syrien auf.

https://x.com/AdhamHano22177/status/1898143344326308307?fbclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR3CF9nkuOZljO0YwBGhUUETSp-cF-KhELBdYaNiWrZQI4-iVQtq5EkqlsM_aem_0jz76zKqwsUMO2S27Khmiw

Relevante Artikel

Back to top button
Cookie Consent mit Real Cookie Banner