Der Standard haberine dikkat: „Türkiye’de boş oteller, Yunan adalarında dolu plajlar“

İSTANBUL. Türkiye’de otelcilerin etik olmayan yüksek fiyatları nedeniyle Türk turistlerin Yunanistan’a akın etmesi, sosyal medyada uzunca bir süre dalga ve kızgınlık arası eleştirildikten sonra artık dünya basınına konu olmaya başladı. Bunlardan bir tanesi Avusturya’nın liberal ciddi günlük gazetesi sayılan „Der Standard“.

 

Bugün Der Standard’da  İstanbul’dan Jürgen Gottschlich  imzasıyla yayınlanan Almanca habere göre ,„Birçok Türk oteli yüksek fiyatlar nedeniyle boş kalırken, Türk turistler daha ucuz olduğu ve bu yıl ilk kez Schengen vizesi olmadan seyahat etmelerine izin verildiği için Yunanistan’a akın ediyor.“

Haberin devamı şöyle :

Türkiye’nin Saint-Tropez’i sayılan Bodrum’dan gelen bir YouTube videosu bugünlerde Türkiye’de büyük bir sansasyon ve tartışma  yarattı.  Video  Bodrum’da boş sokakları gösteriyor. Yüksek sezonun ortasında Türkiye’nin en önemli turizm merkezi Bodrum’da  boş sokaklar mı? Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nden Hamit Kuk “Evet,” diyor ve “Boş oteller boş restoranlara ve boş sokaklara yol açıyor” diye ekliyor. Buna karşılık, Türkiye’nin Ege kıyılarının hemen açığındaki Yunan adaları tam tersi bir tablo sunuyor: Dolu sokaklar, dolu restoranlar ve dolu oteller.

Çok pahalı

Genellikle Bodrum ve diğer Ege sahil beldelerini düzenli olarak ziyaret eden Türk orta ve üst sınıflarının bu yıl Yunan adalarına gitme olasılığı daha yüksek. Buna ek olarak, genellikle Ege kıyılarına gelmeyi seven Batı Avrupa’dan birçok ziyaretçi de bu yıl Türkiye’nin Ege kıyılarından uzak duruyor. Bunun ana nedeni, güzel yerlerin çok pahalı hale gelmiş olmasıdır.

Düşük kapasite kullanımı

Avusturya’da hâlâ Türkiye’nin ucuz bir tatil destinasyonu olduğuna inananlar, bu yıl Türkiye’deki otel ve restoranların Yunanistan, İtalya ya da İspanya’dakilerden çok daha pahalı olduğunu fark edecek. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nden Hamit Kuk, “2023’e kıyasla Türkiye’deki otel fiyatları ortalama yüzde 50 arttı. Bunu konuklara açıklamak mümkün değil.” ” diye teyit ediyor.

Bodrum’da bir gece için 1500 Euro’yu gözden çıkarmak gerekiyor

Somut olarak bakıldığında durum şöyle görünüyor: Basit bir otel için bir çiftin hafta sonu hariç dört gün için yaklaşık 1.500 avro ödemesi gerekiyor. Bodrum’daki lüks otellerde ise sadece bir gece için bu kadar parayı gözden çıkarmanız gerekiyor. Sonuç olarak, aslında Temmuz/Ağustos aylarında dolu olması gereken otellerin sadece yüzde 60 ila 70’i dolu. Ege Otelciler Birliği Başkanı Mehmet İşler, “Birçoğu zaten ayakta kalma mücadelesi veriyor,” diye yakınıyor.

Ancak yüksek fiyatlara ek olarak, bu yıl tatil yapmaya gücü yeten Türkler için cazip bir alternatif sunan özel bir durum var: Türkiye kıyılarındaki Yunan adaları. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakis Miçotakis arasında geçen Aralık ayında Atina’da yapılan uzlaşma toplantısından bu yana, Türk vatandaşlarının Schengen vizesi olmadan on Yunan adasını ziyaret etmelerine izin verilmiş durumda.

Schengen vizesi 60 dolar

Türkiye’den bir feribota atlayıp Rodos, İstanköy, Sakız veya Midilli’de 60 dolar karşılığında yedi gün geçerli ziyaretçi vizesi alabilirsiniz. Buradan Atina’ya ya da diğer adalara seyahat etmenize izin verilmese de, hala Yunanistan’dasınız. Bu düzenleme Nisan ayında yürürlüğe girdiğinden beri Türkler bu uygulamadan toplu olarak yararlanıyorlar. Öncelikle, normal bir Schengen vizesi almaları giderek zorlaştığı için bir kez olsun kendi ülkelerinden çıkmak için, ama aynı zamanda mucizevi bir şekilde Euro bölgesi ülkesi Yunanistan’da tatil yapmak kendi kıyılarında tatil yapmaktan daha ucuz olduğu için.

Yunanistan’daki Türk tatilciler, tavernalara yaptıkları ziyaretlerin ve ucuz otel masraflarının faturalarını memnuniyetle internette yayınlıyorlar. Yunanlılar da Türkiye’den gelen ziyaretçilerden memnunlar, zira deneyimler onların Avrupa’dan gelen paket tatilcilere kıyasla iki kat daha fazla para harcadıklarını gösteriyor.

Yeni anlayış

Türkiye’de ve Yunanistan arasında Akdeniz’deki maden hakları ve Ege’deki egemenlik hakları konusunda yıllarca süren agresif tartışmaların ardından, bu yıl yeni bir uluslararası anlayış fiilen ortaya çıktı. Bu yıl, Yunanistan’ın en doğudaki mini adası Kastelorizo ile daha birkaç yıl öncesine kadar savaş gemilerinin tam karşı karşıya çarpıştığı Türk liman kenti Kaş arasında, farklı ülkelerden 175 katılımcının yer aldığı bir yüzme yarışması düzenlendi. Yunan adası ile Türk anakarası arasındaki yedi kilometrelik bu sembolik “Türk-Yunan dostluğu kutlamasını” İtalyan  vatandaşı Egor Tropeano kazandı.

Birçok Türk otelci ve restoran sahibi bu yeni uluslararası anlayışın kaybedenleri gibi hissediyor. Yüksek sesle Yunanistan’dan gelen faturaların kendi lüks otelleriyle kıyaslanamayacağından, bunun komşu ülkenin propagandasından ibaret olduğundan yakınıyorlar. Onlara göre tatil köylerindeki yüksek fiyatlar, çoğu Türk’ün inandığı gibi aşırı açgözlülüğün sonucu değil, sadece Türkiye’deki genel fiyat patlamasının bir sonucu. Bunun nedeni ise yüzde 70’in üzerinde seyreden, sürekli ve delicesine yüksek Türkiye’deki enflasyon.

Yüksek enflasyon

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek defalarca enflasyonla mücadelenin doğru yolda olduğunu söylese de, Moody’s, S&P Global gibi büyük uluslararası derecelendirme kuruluşları daha sıkı para politikası nedeniyle Türkiye’nin notunu yeniden artırsa da, Türkiye’deki tüketiciler bunların hiçbirini fark etmiyor. Buna ek olarak, Euro ve lira arasındaki döviz kuru artık enflasyonu telafi etmiyor. Türkiye’de Enflasyon yüzde 40’tan yüzde 70’e yükselirken, döviz kuru neredeyse aynı kaldı. Yani Euro kazananlar bile şu anda Türkiye’de günlük ihtiyaçları için geçen yıla göre çok daha fazla ödemek zorunda.

Bu nedenle Türkiye’de tatil yapmak sadece Türkler için değil, Korona yıllarında Alman Türklerle birlikte Türk otelcileri kurtaran ve şimdi Türkiye’nin son derece pahalı hale geldiğini fark etmek zorunda kalan Avusturyalı Türkler gibi Avrupalı turistler için de zorlukla karşılanabilir hale geldi.

Hamit Kuk, bazı otellerin büyük indirimler yaptığını ancak bunun sezonu kurtarmayacağını söylüyor. Otelciler Birliği Başkanı Mehmet İşler de bazı otelcilerin talep ettiği gibi Yunan adalarına ekspres vize yasağının saçma olduğunu düşünüyor ve sözlerine, “Daha ziyade misafirlerimizi neyin rahatsız ettiğine bakmalıyız.”  diye devam ediyor. Hamit Kuk son söz olarak şunları ifade ediyor :  “Fiyatlar düşmek zorunda.Aksi takdirde önümüzdeki sezon da kurtarılamaz.” ( Kaynak: İstanbul’dan Jürgen Gottschlich, Der Standard 24.7.2024)