Galiçya Cephesi’nde çarpışan Türk askerlerine sosyal yardım maksadı ile oynanan Avusturya Macaristan millî futbol maçı

Viyana merkezli yayınevimiz „Neue Welt Verlag“ ve Yeni Vatan Gazetesi’nin birlikte yayınladığı Kırmızı Beyaz Kırmızı adlı eserin yazarı İsmail Tosun Saral’ın, “Galiçya Cephesi’nde çarpışan Türk askerlerine sosyal yardım maksadı ile oynanan Avusturya Macaristan millî futbol maçı” başlığıyla toparladığı önemli makalesi şöyle:

Hazırlayan: İsmail Tosun Saral [1]

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Viyana hayırseverleri  evlerinden uzakta,  çeşitli cephelerde çarpışan askerlerine biraz olsun evlerini hatırlatmak  için “Liebesgaben”  (İçten Gelen Bağışlar) adını verdikleri bağışlar topluyorlar ve birliklere yolluyorlardı. Bu hayırlı davranıştan etkilenen Viyana’daki Türk Büyükelçisi Hüseyin Hilmi Paşa’nın eşi Hanımefendi ve Büyükelçilik Müşteşarı Dr. Reşad Blacque Bey’in eşi Hanımefendi himayelerinde  Osmanlı Orduları için de “İçten Gelen Bağışlar” adı altında tüm Avusturya Macaristan’da bir kampanya düzenlendi.  Kısa zamanda toplanan  aynî ve maddî hediyeler (Liebesgaben) 1915 yılı son aylarında Sırbistan yolu açılınca   dört büyük tren katarı ile İstanbul’a gönderildi.

Bu kampanyanın övgüye değer lideri olan Dr. Marcel D. Halson,  Reichspost Gazetesine tüm Osmanlı çevrelerinin, Türk basınının ve Türk askeri birliklerinin, Avusturya’dan ve özellikle Viyana’dan gelen hediyeleri en büyük şükran ve dostlukla övdüklerini anlattı.

Savaşın uzun sürmesi, bu kampanya için parasal bağışların sayısını ve miktarını doğal olarak  yıllar içinde  azaltmış olsa da, Avusturya endüstrisi, bankacılık kurumları ve Avusturya şehirleri, cesur Osmanlı halkına  müttefik arkadaşlığın bir kanıtı olarak önemli bağışlarda bulundular.

Öte yandan, Türkiye’ye hediye edilen bu çok pratik sevgi armağanları, Osmanlı ordusuna Avusturya hususunda  etkiliyeci bir  olumlu genel bakış  sağladı, büyük savaşın bu en kızışık zamanında Avusturya  sanayinin önemli üretkenliğinin etkileyici bir resmini verdi.  Bu nedenle, bu hediyeler aynı zamanda Avusturya endüstrisi için de bir övgüydü. Çünkü  Avusturya malları için  çok önemli satış pazarı olan Orient için daha iyi bir reklam bulunamazdı.

Ayrıca sevgi hediyeleri Avusturya komuta sahaları olan Galiçya ve Romanya’daki  Türk birliklerine,  siperlerdeki Türklere başarılar dilemek için de yollandı. [2]

Ruslar 4 Haziran 1916 günü başlattıkları  Brossilov adı verilen taarruzla Avusturya Macaristan Ordusuna ağır bir darbe vurmuş  ve 50 km genişliğinde bir yarma yaparak  100.000 den fazla esir almıştı.  Alman ve Avusturya Macaristan  kuvvetlerinden oluşan  ve Orgeneral Kont  von Bothmer  komutasında bulunan  Güney Ordusu  Rus taarruzunu güçlükle durdurabilmişti.  Bu sıkışık durum devam ederken 1916 yılı  Temmuz ayı başından itibaren  Türk birliklerinin  Galiçya’da Ruslara karşı savaşta yer alacağı haberleri gerek müttefik gerekse itilaf devletleri gazetelerinde sık sık yer almaya başladı. Bu, Türkiye’nin askeri gücü ve Merkezî Güçlerle arasındaki  ittifakın bir kanıtı olarak görülüyordu.[3]

Bu haberler üzerine Berlin’de yayınlanan “ B.Z.” nin (Berliner Zeitung) muhabirine 26 Temmuz 1916 günü  demeç veren  Türkiye’nin  Berlin Büyükelçisi Hakkı Paşa, “Galiçya  muharebe sahnesine  Türk birliklerinin müdahalesinin, siyasi ve stratejik çıkarlarımıza derinden ilgilidir. Ordu geleneklerimiz göz önüne alındığında uygundur. Düşmanlarımız cephede bizden bahsedecekler, dayanışmada diğer milletlerden hiç de  aşağı olmadığımızı dünya  bir kez daha anlayacak. Türkler, en zor ve endişeli saatlerde İstanbul’u kurtarmak için Almanların yaptıklarını unutmuyorlar ve İttifak Devletleri ile yan yana  „savaş cephesinin birliğini“ kanlarıyla mühürlemekten gurur duyuyorlar.  Her birimiz, kan kardeşleri arasında olduğu gibi, elindeki tüm  olanaklarla diğerine yardım ederiz. Elimizdeki insan malzemesi sınırsız değil. Ama çok muharebe tecrübesi olan askerlerimiz var.  Gelibolu’da İngilizlere ve Fransızlara karşı Almanlar ve Avusturya Macaristanlılar  nasıl silah kardeşi  olarak olağanüstü bir başarıyla bizim yanımızda durdularsa, Bizim askerlerimiz de  müttefiklerinin yanında aynı şekilde savaşmak için onurlarını koyacaklardır.” dedi. [4]

15’nci Türk Kolordusu işte  bu sıkışık durumda  Galiçya’ya geldi ve Güney Ordusu emrine verildi.  Peyderpey trenlerle Anavatandan gönderilen askerlerimiz     23 Temmuz1916- 15 Temmuz 1917 tarihleri arasında Galiçya’da görev yaptı. [5]

Bu nedenle, Avusturya-Macaristan orduları ile  Galiçya’da yan yana, fedakarca ve cesaretle çarpışan Türk askerlerine destek olmak için “Galiçya’daki Türk Birlikleri için Savaş Sosyal Yardım Komitesi” (Komitee der Kriegsfürsorge  für die türkischen Truppen in Galizien) 1916 yılı sonbahar aylarında  Viyana sefirimiz Hüseyin Hilmi Paşa himayesinde Viyana’da kuruldu. Komite Başkanı eski Mısır Maliye Vekili ve Suveyş Valilerinden  Türk asıllı  Mısırlı Mouheb Paşa [6] ve üyelerin yorulmak bilmeyen çalışmaları sayesinde Komite  büyük başarılara imza attı. [7] Galiçya Cephesi’nde çarpışan Türk askerleri için kurulan Sosyal Yardım Komitesi’ne  (Komitee der Kriegsfürsorge  für die türkischen Truppen in Galizien) Avusturya Macaristan Savaş Bakanlığı tarafından  Viyana’nın 1. Bezirk Bölgesinde  bulunan Kolowratring’deki  14 numaralı evin  3. katında bir büro ve  6407, 8039 ve 8043 numaralı telefonlar tahsis edildi. [8]

Komiteye ulaşan ilk yardım   Avusturya Kızılhaçı tarafından Büyükelçi Hüseyin Hilmi Paşa’ya takdim edilen 260.000 Kron tutarında bir bağış oldu. Bu bağışı aralarında  Viyana’da yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudi vatandaşlarımızın da bulunduğu bir çok Avusturyalı gerçek kişinin bağışları takip etti. Bankalar ve  şirketler de bağışta bulundular. Toplanan bağış ilk hamle de 374.500 Krona ulaştı. [9] Toplanan bu bağış ile Galiçya cephesindeki askerlerimize ve Viyana, Göding, Pardubitz,  Wallachisch-Meseritsch [10] ve Reutra hastanelerinde tedavi gören  hasta ve yaralı Türk silah kardeşlerine Avusturyalıların  minnet duygularını belirten  büyük yardımlar yapıldı.   Özellikle cesur  Türk savaşçıları Galiçya kışının sertliğinden ve  soğuğundan korumak için çok sayıda giyecek gönderildi. Avusturya Macaristan Savaş Bakanlığı   komiteye gönül rızasıyla 24.000’den fazla koyun yünü çorap, Savaş Refah Departmanı 10.000’den fazla eldiven ve kar başlığı, subaylara 1500 avcı yeleği, neferlere de yün kazak sağladı. Hastahanelerde yatan yaralı ve hastalara  10.000 çiftin üzerinde  koyun yününden  çorabın yanı sıra çok sayıda oyun aletleri  ve  hediyeler dağıtıldı. Avusturya’da komite lehine yapılan yardımlar  kısa sürede  yarım milyon Krona ulaştı. Bu hayırlı faaliyeti okuyucularına ileten gazeteler  “Komite tarafından üstlenilen sevgi armağanı  dağıtımı her zaman daha büyük harcamalar gerektiriyor, bu nedenle Galiçya’daki Türk silah kardeşlerimiz için de bağışların devam etmelerini istiyoruz.” diye yazarak yardımı desteklediler. [11]

Cephede savaş bütün şiddeti ile devam ederken  monarşi ülkelerinde de   otomobil yarışları, at yarışları, kayak, atletizm  gibi spor müsabakaları bütün heyecanı ile oynanıyor, opera, tiyatro, konser, sinema  gibi etkinlikler aralıksız sürüyordu. Avusturya ile Macaristan arasındaki en önemli spor rekabeti futboldu. 1918 yılına gelene  kadar her iki takım 41  futbol maçı oynamış, Avusturyalılar 12, Macarlar ise 22 defa kazanmıştı, 7 maç ise berabere bitmişti.[12] Sanki Tanrı Avusturya Millî Futbol  Takımını Macarlara yenilsin diye yaratmıştı. 7 Mayıs 1917 günü 15 000 kişi karşısında W.A.F. Platz Stadında oynan 31. Millî Futbol maçında Avusturya Macaristan’ı 3:1 yendi. [13] 3 Haziran 1917 günü Budapeşte’de oynanan  rövanş Maçını Macarlar 6:2 kazandılar. [14] Bu yenilgi Avusturya’da hayal kırıklığı yarattı. Gazetelere yağan okuyucu mektuplarından özellikle 12.6.1917 tarihli  Fremden-Blatt Gazetesine  adı belirtilmemiş  bir okuyucudan gelen “Öneri”  çok önemli idi: [15]

“Macaristan Millî  Futbol Takımının Budapeşte’deki Avusturya renklerinin temsilcilerine karşı üstün bir tarzda elde ettiği 6:2 lik son zaferi   beni aşağıdaki satırları yazmaya  zorladı. Sizden saygıdeğer Gazetenizden satırlarımı yayınlamanızı rica ediyorum.  Eminim ki binlerce hevesli sporsever Viyana’da bir rövanş maçı oynama fikrimi  memnuniyetle karşılar. Böylelikle  Viyanalı sporseverler  formunun zirvesindeki  Macar takımını hayranlıkla seyretme fırsatını bulurlar. Viyana’da oynanan son maçta  (3:1) kötü hava şartları nedeniyle maç neredeyse seyircisiz oynanmıştı.

Yağmur Tanrısı Jüpiter Pluvius bu maça kesinlikle  daha fazla sempati gösterecek, geçen maçta olduğu gibi şiddetli yağmur yağmayacak, ayrıca, bir büyük hayır etkinliğine sahip çıkacak. Bir yıldır Osmanlı birlikleri, Galiçya’da yiğit askerlerimizle  omuz omuza müttefik kardeşleri olarak savaşıyor. Bu savaşta  muharebe tecrübesi kazanmış  kahramanların çoğu, Merkezi Güçleri ve  Doğuyu birleştiren sarsılmaz ittifakın şehitleri oldular ve yüzlercesi, gerekirse düşmanlarımıza karşı yenilenmiş bir güçle dönebilmek için Avusturya hastanelerinde yaralarının iyileşmesini dört gözle bekliyor.  Bu nedenle, Viyana, 1. Bölge, Kolowratring 14’ de mukim, „Galicya’daki Türk Birlikleri için Savaş Sosyal Yardım Komitesi“ yararına Avusturya-Macaristan olağanüstü ulusal futbol maçı  düzenlenmesi teklifimi arz ve teklif  ediyorum. Avusturya Futbol Federasyonu’nun Türk silah kardeşlerimize Viyana’nın altın kalbinin hâlâ var olduğunu kanıtlama fırsatını memnuniyetle karşılayacağına inanıyorum. Hatta şövalye  ruhlu Macarlar bile, tüm dünyada tanınan sporcu ruhlarından ayrı olarak, Macarlar ve Türklerin sahip olduğu birçok kültürel paralellik ve yüzyıllar öncesine dayanan dostluk anısına davetimizi memnuniyetle kabul edeceklerdir.  Ayrıca, Yurdumuzun önde gelen kulüplerimizden her  birinin, spor sahalarını amaçlanan etkinlik için ücretsiz olarak kullanıma sunmaktan mutluluk duyacağını sanıyorum. Takım elimizde bulunan en iyi oyunculardan kurulmalı. Sadece Viyana takımlarından seçilecek oyuncular değil, Praglı Almanlar ve Çek oyuncuların takıma alınmalarıyla gercek bir Avustura takımı kurulmalı, ulusal takımın Viyana takımı olmasından kaçınılmalıdır. Böylelikle Batı’daki düşmanlarımız, Avusturya birliğinin sağlam olduğunu  en iyi şekilde göreceklerdir. Böyle bir olayın İstanbul’da  ve monarşimizde ikamet eden Türk kolonisinin üyeleri arasında yaratacağı büyük müsbet etkiyi  de belirtmek isterim. Yarışma birinci sınıf bir sosyal olay olacaktır. Eminim ki asillerimizin yanı sıra, İttifak Devletlerinin diplomatları ve tarafsız yabancı ülkeler de bu  maçı izleyeceklerdir. Avusturya Futbol Federasyonu’nun Budapeşte’deki meslektaşı ile bir an önce anlaşmaya varmasını umuyorum. Ne  aşırı sıcaklık,  ne de diğer iklimsel rahatsızlıklar oyuncularımızın ve seyircilerimizin  Osmanlılara olan  dostluğumuzu göstermeye engel olmamalıdır. Bu fikrin gerçekleşmesinin kesinlikle sadece en yüksek düzeyde bir spor olayı anlamına gelmeyeceğini, aynı zamanda Tuna Monarşisi’nde futbol davasına daha fazla destek sağlıyacağını  söylemeye gerek yok.”

Gazetede yayınlanan Türk askerleri yararına  Viyana’da Avusturya Macaristan futbol takımları arasında  bir futbol maçı düzenlemeye yönelik olarak yapılan öneriye  “Eski Bir Futbolcu” imzası ile başka bir okuyucu destek çıktı. [16]

„Avusturya ile Macaristan arasında olağanüstü bir futbol maçı  düzenlenmesi için  saygın gazetenizde „Bir Öneri“ başlığıyla yayınlanan teklif kesinlikle Viyana ve Budapeşte spor toplulukları tarafından alkışlanmalı, desteklenmelidir. Eğer proje gerçekleşirse, sadece insanî davanın çıkarları için arzu edilen bir bomba etkisi yaratacaktır.

Stockholm’deki Olimpiyat  futbol müsabakaları Ağustos ayında  oynandığından fikre inanan bir kişi olarak  ben de ileri sezonun hiç bir engel olmadığını düşünüyorum. Teklifi  ve de Praglı oyuncuların da takıma alınmaları fikrini   memnuniyetle karşılıyorum. Çünkü gerçekten „Avusturyalı“ bir takım gördüğümüzden bu yana neredeyse on yıl geçti. Belki de bu eşsiz yarışmaya katılanlar  anı şapkası bulabilecekler veya bağış yapanlara hatıra madalyası verilir. İstanbullu arkadaşlarımın dediği gibi bütün bunlara “İnşallah” diyorum. İki devlet federasyonunun bu müsabakaya katılmak için böyle bir fırsatı kaçırmayacağını düşünüyorum. Katılım sadece spora fayda sağlamayacak iki toplumun yüksek sosyetesini birleştirecektir ve Galiçya’da  çarpışan muhteşem Osmanlı savaşçıları  yaptıkları hizmet ve fedakârlığın boş yere yapılmadığını   bizzat göreceklerdir.”

Galiçya’da çarpışan Türk Askerlere sosyal yardım etkinliği olarak Fremden-Blatt Gazetesi’nde bir sporseverin   önerdiği  Viyana’da Macarlarla bir Millî maç  rövanşına   Macar  Federasyon liderinin “Böyle bir  önerinin gerçekleşmesi mümkün değil. Olsa bile organize edilmesi uzun zaman alır” şeklinde  karşı çıkması hayal kırıklığı yarattı.  [17]

“S” rumuzlu bir Viyanalı okur Fremden-Blatt Gazetesi’ne  “Osmanlı silah kardeşlerimiz Galiçya’da sadece Avusturya’yı korumuyor, Macar toprağını da  koruyor. Değerli kanlarını  her iki milletle dostluğunu pekiştirmek için döküyor.” diye yazarak bir gerçeği ifade etti: [18]

“Geçen gün Gazetenizin spor bölümünde  yayınlanan  Macaristan’daki federasyon yöneticilerinin çoğunun olağanüstü bir rövanş düzenleme projemin uygulanmasına karşı olduğunu belirten  not beni şaşırttı ve itiraf etmeliyim ki çok üzdü. Belki “rövanş” sözcüğünü yanlış  kullanmış olabilirim. Macarlar karşısında alınan ağır yenilgi (2:6) benim için yardım kampanyası maçını  mümkün kılmak için hoş bir fırsattı. Eğer, bir insanî yardım kurumu mümkün olan en büyük fonu hak ediyorsa, bu öncelikle  Galiçya’daki Türk birliklerine sahip çıkan yardım Komitesi“ dir. Gerçek bir Macar sporcunun önerimin gerçekleşmesine karşı olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Ayrıca Viyana’da alınacak ağır bir yenilgi  korkusu bile  Macar arkadaşlarımın  asil bir işi teşvik etmesini engelleyemez.”

Galiçya’da çarpışan Türk Askerleri yararına Avusturya Macaristan arasında bir futbol maçı oynanması  için yapılan  önerilere  Fremden-Blatt gazetesi çok  destek olmuştur. [19]

“Monarşi sporunun Osmanlıya Savaş Sosyal Yardım Komitesi’nin hizmetine sunulması gerektiği önerisini daha önce vurgulamıştık. Çünkü, Türkler mümkün olan en büyük ilgiyi hak ediyorlar.  Şimdi, Avusturya Futbol Federasyonu’na, Macaristan Futbol Federasyonu’nu, gerçek insani amaç göz önünde bulundurularak, ordumuz saflarında savaşan Türk birliklerinin yararına Viyana’da olağanüstü bir uluslararası maç oynamaya davet etmesi talep ediyoruz. Etkinliğin Macarlar için de önemli olduğuna inanıyoruz. Bu müsabaka sayesinde spor için önemli olan faktörler (amiller) ortaya çıkabilir. Eminiz ki Federasyon liderleri aralarındaki bütün soğukluğa rağmen, projenin dayandığı,  siyasî, insanî ve sportif argümanları görmezden gelmeyecekler.”

Hayal kırıklığı bir hafta içinde yerini olumlu gelişmelere bıraktı. Memnuniyet vericidir  ki, Galiçya’da savaşan Türk birliklerinin lehine bir Avusturya – Macaristan  ulusal bir futbol müsabakası yapılması şeklindeki  öneri genel olarak en Viyana’da  canlı bir  ilgi uyandırdı. Öneri diplomatik çevrelerde de büyük bir sevinçle karşılandı. Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi  Ekselansları Hilmi Paşa, kazanan takıma bir gümüş kupa ve oyunculara  madalya vereceğini söyledi. Ayrıca Galiçya’da Savaşan Türk Birliklerine  Sosyal Destek Komitesi Başkanı Eski Mısır Maliye Bakanı  Türk asıllı Mısırlı Muhammed (Mehmet Muhip) Mouheb (Muheb) Paşa, en kapsamlı finansmanını vaat etti. Avusturya ve Macar resmi çevrelerinde  uluslararası bir futbol maçı memnunluk yarattı. Viyana spor topluluğu da, bu etkinlik sayesinde hedeflerine  varmak için  halkta canlı bir ilgi uyandırma fırsatı yakaladı. Avusturya Futbol Federasyonu Başkanı Dr. Fürth  Budapeşte’ye giderek   Macar Futbol Federasyonu  yöneticileri ile bu maç  konusunda konuştu. Macar Futbol Federasyonunun önde gelen liderlerin de bu fikre sempati duyduklarını belirtti.

Bu görüşmeden sonra Macar Futbol Federasyonu  yaptığı toplantıda  Avusturya ile Viyana’da sosyal yardım maçı oynama kararını dörde karşı  12 oyla aldı. Türk birliklerinin yararına ilk hayır etkinliği olarak oynanacak maça Viyana halkı gibi ve Budapeşte toplumunun  en yüksek çevrelerde de büyük ilgi  gösterdi. Millî maçı tanınmış bir tarafsız hakem tarafından  yönetileceği açıklandı. [20] Maç tarihi olarak 15 Temmuz 1917 günü saptandı.

Öte yandan Galiçya’daki Türk Birlikleri  Harp Sosyal Yardım Komitesi oynanacak futbol maçı için   iki ulusal federasyona  verilmek üzere hazırlanacak  gümüş  kupanın üzerine Türkçe  bir kayıt düşmenin   mümkün olup olmadığı sormuş ve olumlu yanıt alınmış, [21] kupanın bir yüzüne Macarca, “Az Osztrák –Magyar jótékonysági  nemzetekközti merközés győzójének  a Galiciában herczoló Török  csapatok hadsegélyzo-bizottsaga Wien 1917-1322 Julius 16-an = 4.1” kaydı düşülmüş ve diğer yüzüne  eski harflerle Türkçe

“Avusturya Macaristan futbol müsabaka-i hayriyesi galibine Galiçya’da harb eden Asakir-i Osmaniye’ye Muavenet Cemiyeti tarafından 1917- 1333” açıklaması kazınmıştır.

Bu çalışmalarla ilgili olarak   Galiçya’daki Türk Birlikleri İçin Savaş Sosyal Yardım Komitesi  Başkanı Mouheb Paşa Türk birliklerinin lehine uluslararası bir maç düzenleme önerisini destekledileri için Fremden-Blatt Gazetesi’ne bir yazı yollayarak teşekkürlerini sunmuşur. [22]

“Viyana, 7.7.1917

Çok Kıymetli  Editör!

Değerli gazetenizde geçenlerde gündeme getirdiğiniz Galiçya’daki Türk Birlikleri için Sosyal Yardım Komitesi yararına uluslararası bir millî Futbol maçı düzenlenmesi önerisini büyük bir ilgiyle takip ettim. Sözü edilen komitenin Başkanı olarak hem  her iki devlet spor otoritelerine hem de onurlu basına ve özellikle bu fikri öneren kişiye en içten teşekkürlerimi sunmak benim için vazgeçilmez olduğu kadar hoş bir görevdir. Büyük çoğunluğu  Türkiye’nin müttefikleri olan devletlerin tebaaları  tarafından kurulmuş olan komitemiz  muzaffer Avusturya-Macaristan birliklerinin yanında savaşmak için çok uzaklardan gelen Türk askerlerinin  yaşamını müttefik ülke topraklarında mümkün olduğunca kolay ve rahat hâle getirmeği bir görev olarak görmektedir.

Komitemiz, kuruluşundan bu yana, ilgisini toplu bağışlarla da gösteren   bütün toplumdan büyük sempati görmüş,  böylece bu kahramanlara karşı görevini layık bir şekilde yerine getirmiştir. Özellikle görevlerini fedakârca yerine getirirken yaralanan veya hasta olan  askerlere   sosyal yardımda  bulunmuştur.  Bu nedenle, Başkanı olma ayrıcalığına sahip olduğum komite adına tüm ilgili makamlara ve şahsiyetlere bir kez daha   en içten teşekkürlerimi ifade etmek için kendimi yetkili kılıyorum. En derin saygılarıma. Başkan Mehmet Muhip Paşa”

Avusturya-Macaristan futbol takımlarının 15 Temmuz günü saat 17:00 de Viyana Atletizm Spor Kulübü’nün (Wiener Athletiksport-Klub) Prater’deki spor sahasında oynayacağı maçın biletleri  Annagasse’de bulunan Avusturya Futbol Federasyonu Genel Sekreterlinde satışa çıktı. Bu maçın hasılatı tamamen Galiçya’da savaşan Türk Birliklerine yardım amacı ile kurulan komiteye verilecek. [23] Bu nedenle  bu tesisde  Grinzig Hamamının  50. Kuruluş gününü kutlamak üzere yapılması  kararlaştırılan yüzme yarışları 22 Temmuz Pazar günü saat 16:00 ya ertelendi. [24]

Galiçya’daki  15’nci Türk Kolordusunun  komutanı Mirliva Cevad  (Çobanlı) Paşa [25] da maçı izlemek için Viyana’ya geldi. Imperial Hotel’de  Mouhep Paşa başkanlığındaki Galiçya’daki Türk Birlikleri için Savaş Sosyal Yardım  Komitesi Başkan ve üyelerini kabul etti. Başkan Mouheb Paşa, Galiçya’da savaşan Türklerin kahramanlıklarına ve şanlı generallerine olan hayranlığını ifade etti. Cevad Paşa bu ziyaretten son derece memnun kaldı ve birliklerine  Sosyal Yardım yapacak olan Komite’ye en içten teşekkürlerini iletti.[26]

Çalışmalar tamamlandıktan sonra 15 Temmuz 1917  Pazar günü, güzel bir yaz günü Prater Oyun sahasında Avusturya ile  Macaristan arasında olağanüstü  bir millî futbol maçı oynandı. Millî Maça, yüksek kesimlerden,   diplomatik ve askerî çevrelerden çok sayıda temsilci geldiği için  iyi bir propaganda  oldu. Bu maç asiller, üst sınıflar ve etkili gruplar arasında da futbola ilgi uyandırdı. Şeref locasında Galiçya’da savaşan 15’nci Osmanlı Türk  Kolordusu Komutanı Mirliva Cevad (Çobanlı) Paşa,  Kolordu Kurmay Başkanı Kurmay Yarbay Faik Bey [27], Elçi Marki von Leykheym, Avusturya Olimpiyat Komitesi Başkanı Kont  Colloredo-Mannsfeld, Yardım Komitesi Başkanı Mehmet Münip (Mouneb) Paşa, Baron Kallina, Kont Desfours, Başkan Yardımcısı Karl Sutter, Sekreter Dr. AI. Halfen,  Genelsekreter Pfeiffer, Yüzbaşı Jaklic, Avusturya Futbol Federasyonu Bakanı Dr. Fürth  ve  Berkowitz, Macaristan Futbol Federasyonu Başkan yardımcısı  Opiee, Dr. Fodor, Federasyon Genel kaptanı  Minder, Alfred Brüll  ve diğerleri yer almışlardı.  [28]

Avusturya Macaristan futbol karşılaşması 4:1 Macarların galibiyeti ile sona erdi. Bu yenilgi Viyana’da yine tartışmalara neden oldu: [29]

“1917 yılının ilk altı ayı içinde oynanan üçüncü Avusturya Macaristan futbol maçı, Macarların bariz üstünlüğünün yeniden teyit edilmesiyle sonuçlandı. Artık Macar milli takımının Temmuz sıcağında bile bizimkini yenebileceği kesinlikle öğrendik, bu nedenle bizleri devamlı meşgul eden son derece önemli  “Macarları yenebilir miyiz” sorusu  her halde çözülmüş oldu. Sportif açıdan bakıldığında, oyun rezaletti, fiyaskoydu. Her iki takım da bunaltıcı nemin etkisi altında oynamak istemiyordu. Her zamanki gibi Avusturyalılar  misafirlerine nazaran daha isteksizdi. Kendilerini oyuna vermediler. Her iki taraf da özellikle ne hücum ne de savunma oyunu  oynadılar.  Eğer maçta tatmin edici bir şey varsa o da şutlardı. Çünkü  maç sonucu  isabetli ve etkili vuruşlar  sayesinde  elde edildi. İlk devre, her iki takım da hemen hemen  eşit bir oyun sergilediler. Ancak, Macarlar daha fazla topa sahip oldular. Avusturyalılar daha çok gol pozisyonuna girdilerse,  çoğu Edi tarafından harcandı. İlk devre arasından hemen önce, Macaristan’ın solhafı Schaffer topu  faullü bir şekilde aldı ve ardından takımını öne geçirdi. Devre arasından  sonra, konukların üstünlüğü yoğunlaştı, ancak Avusturya’nın  solhafı Prosek, eşitlemeyi başardı. 1:1 devam eden oyun uzun sürmedi, Macar Schlosser iki muhteşem şutla ikinci ve üçüncü golleri attı ve sonunda Macar Schaffer etkili bir  vuruşla etkili sonucu aldı. Avusturya takımında her iki  hücüm oyuncusu Praglı Vanik ve Prosek  ile sol açık Rupetz iyi oyunlarıyla göze çarptılar. Diğer oyuncular çok aksadılar.

Macarlar arasında en büyük övgüyü, göze çarpmayan ama iyi performanslarıyla forvetler aldılar. Savunma sıkıştığında yardıma geldiler. Hücum oyuncuları şut çekmede çok iyiydiler, Ancak özellikle kendilerini oyuna vermiyorlardı. Savunma oyunun ilk yarısında mükemmeldi,

Bir çok yanlış karar veren Alman hakem Pohl, tatsız bir hayal kırıklığı yaşattı. Tarafsız birini bulmak için gerçekten o kadar uzağa Almanya’ya gitmeye gerek yoktu, Speising’de veya Laab am Walde’de kesinlikle  iyi bir hakem bulunabilirdi. “

Sosyal Yardım Maçını Macarlar Net Bir Skorla Kazandılar 4:1. Viyana Türk Kolonisi Maça kıymetli bir  Ödülü Bağışladı. Kötü Bir hakem .  [30]

“Futbolun reklam gücü bugün en güzel zaferlerinden birini kutladı. Avusturya ve Macaristan arasındaki bu yılki üçüncü milli maçın net gelirlerini Galiçya’da savaşan Türk birliklerine adamanın mutlu düşüncesi tam bir başarıydı.  Prater Spor Sarayı’nın  muhteşem stadında yaklaşık 15.000  seyirci maçı izlerken şeref locasın da da Cevad Paşa, Kurmay Yarbay Faik  Bey, Elçi Mittag v. Lenkhey, Monheb Paşa,  Kont Collvredo – MansfeId, Kont Defonrs, Yüzbaşı Iaklicupa gibi çok sayıda önemli şahsiyet yer almıştı. Viyana Türk  kolonisi ulusal yarışmaya görkemli bir onur ödülü bağışladı ve kazanan tarafa yarışma bittikten sonra Mouheb Paşa tarafından verildi. Bu arada, hazırlık çalışmalarını büyük bir titizlikle yürüten iki futbol federasyonunun yönetim kurulları tam bir takdiri hak ediyor. Spor açısından bakıldığında rekabet, beklentileri ancak kısmen karşılayabildi. Oyunun başında çok heyecanlı oynana maçta kısa süre sonra  tempo düştü. Hakem tarafından verilen bazı yanlış kararlar  kötü oyuna neden oldu.  Bizimkilerin aksine çok daha az kaynakla çok daha büyük başarılara imza atan konuklarımız Macarlar, forvet hattında çok iyi idiler. Macar oyuncular Schlosser  ve  Schaffer  çok iyi taktik oyuncu olarak göze çarptılar. Avusturyalılar da ise sağ  haf Edi çok aksadı. Savunma iyi idi. İki savunmacıdan biri olan Gigerl görevini yaptı.  İki Praglı iki Vanik ve Proschek, teknik ve oyun yetenekleri açısından mükemmeldi. Avusturya’nın tek golünü  Proschek attı. Avusturya güneşe karşı oynadı. Başlangıçta  Macarları oyunu üstündü, dakikalar geçtikçe oyun eşitlendi. İlk fırsatı Avusturya yakaladı. Ancak,  çok kötü bir gününde olan Edi  Proschek’in verdiği pası kullanamadı. 39. dakikada Schaffer, hakemin kötü yönetiminden yararlanarak  uygun bir fırsatı Macarlar adına değerlendirdi ve ilk golü attı.  Devre arasının hemen ardından bir Macar şutu kale direğinin hemen üstünden dışarı çıktı. Bir dakika sonra Proschek Edi’den aldığı mükemmel pası değerlendiremedi. Bir iki saniye sonra  çekilen şut kalecei Halpern’in ellerine kaldı. 55. ve 72.dakikalarda da Macarlar  Schlosser ile ikinci ve üçüncü gollerini buldular.  75. Dakikada Edi iyi bir fırsat yakalayarak Avusturya’nın tek golünü attı. Bu gölün hemen ardından 76. Dakikada Schaffer kendi üçüncü Macarların dördüncü gplünü kaydetti. Şişmanlığı nedeniyle bu günlerde özel ilgi gören Alman Hakem Pohl, bu kadar hızlı bir rekabeti yönetmeye  hazır değidi. Özellikle ofsayt kurallarında çok hata yaptı ve aldığı diğer kararlar da Avusturyalıların giderek oyundan soğumalarına neden oldu.  Gol farkı iki takım arasındaki güç dengesini tam olarak yansıtmasa da  Macarlar galibiyeti hak etmişlerdir.”

Budapeşte’de Almanca yayınlanan  Pester Lloyd Gazetesi  maç öncesi yorumunu yaptı: [31]

“Bu gün 15 Temmuz 1917 Pazar günü, Macaristan ve Avusturya’yı temsil eden takımların yeni karşılaşması  Viyana’da Viyana Atletizm Spor Kulübünün spor sahasında gerçekleşecek.  Avusturya Futbol Federasyonu  Viyana’daki resmi futbol sezonunun sona ermesinden sonra Galiçya’daki Türk Birlikleri İçin Sosyal Yardım Komitesi yararına bir futbol maçı oynamak için Macar Futbol Federasyonuna bir öneride bulundu. Macar Futbol Federasyonu bu  sevimli öneriyi memnuniyetle destekledi. Ve yarın, bu yıl üçüncü kez, Avusturya ve Macaristan’ın  futbol millî takımları bir kez daha monarşinin spor  üstünlüğü için savaşacaklar. Maça spor çevrelerinde olduğu kadar  bütün Viyana sosyal çevrelerinde de yoğun ilgi var. Türk kolonisi de maça büyük bir kalabalıkla katılacak.  Bir çok yüksek şahsiyet ve diplomatlarda maça ilgi duyuyorlar. Maç öncelikle insani amaca hizmet etse de, Avusturya takımının Budapeşte’deki en son ağır yenilgisinin intikam oyunu olarak da büyük bir sportif öneme sahiptir. Özellikle Avusturya spor çevrelerinde, ulusal renklerin her iki temsilcisi için bu maçı bir güç denemesi olarak görme eğilimi vardır. Viyana’da genellikle  Avusturya takımının Budapeşte’de aldığı son mağlubiyetlerin şans eseri olduğu  görüşü hakimdir. Bu kötü şansın Viyana’da giderileceği beklenmektedir. Bu nedenle her iki takım oyuncuları özenle ve dikkatle seçildiler. Avusturya spor çevreleri, Çek oyuncuların katılımını büyük bir umutla bekliyor ve son iki maçta neredeyse tamamen başarısız olan hücum oyuncularının  iki Slavialı oyuncunun katkılarıyla önemli ölçüde güçlendirileceğini umuyor.

Avusturya  takımının kadrosu:

Halpern (Haksah), Dietrich (Rapid), Poppovitsch (Amaleure), Sedlacek (WAF), Brandstätter (Rapid), Rupetz (Rapid), Schmiedt (Amateure). Procek (Slavia), Vanik (Slavia),

Bauer (Rapid), B e ck (Rudolfshügel)

Macar Ulusal takımının kadrosu:

Plattko (Vasas),  Feldmann (MTK), Siegl (Törökvés), Kertész ll (MTK), Kertész III  (MTK). Vágó (MTK), Taussig (NTN). Urik (Törökvés). Schlosser (MTK ). Schaffer (MTK). Szabó

(MTK)

Macar Futbol Federasyonu tarafından yapılan ulusal takım seçimi  iyi olarak değerlendirilebilir. Kaleci Plattko ilk defa millî olmaktadır.  Persormansı ve formu ile takımına çok faydalı olmuştur. Bu nedenle seçiminde isabet vardır. Yine ilk defa millî olan yeni kanat oyuncusu Taussig’de, şu anda eşdeğeri olmayan, denenmiş  bir  oyuncudur. Yedek oyuncu olarak takıma giren  III.ker.TVK takımından Stark’da  çok iyi bir oyuncudur. Maç Alman Futbol Birliğ tyarafından yollanan ve Almanya’nın en tecrübeli hakemlerinden biri olan  Herr Pohl tarafından yönetilecek. Macar Ulusal Takımı Macar Futbol Birliği’nin başkanları  nezaretinde 14 temmuz 1917 Cumartesi günü öğleden sonra Viyana’ya hareket edecek.”

Pester Lloyd maçtan sonra şunları yazdı:  [32]

“15.7.1917  Pazar günü Viyana’da oynanan Avusturya Macaristan arasındaki millî futbol karşılaşması beklenildiği gibi sosyal bir sportif olay oldu ve Monarşinin ne kadar çok hayırseverliğe katkı sağladığı da gösterildi. Maçı yaklaşık on bin seyirci izledi ve  geliri Galiçya’daki Türk Askerlerine  tahsis edildi.  Güzel Prater  stadını  dolduran yoğun kalabalık  devamlı tezahürat yaptılar  maçın tüm ilginç anlarını  alkışladılar, oyuna renk ve canlılık kattılar. Bu maç sayesinde  özenle hazırlanan  bir etkinliğin  hem hayırseverlere hem de sporseverlere keyifli anlar  yaşatabileceğini gösterdi. Oyuncuların birkaç haftadan beri yaz mevsiminin tadını çıkarıyor olmasına rağmen, oyun sportif açıdan bakıldığında, yine de çok verimli geçti. İlk devre durgun oynandı. Ama ikinci yarıda sıcaklık biraz daha katlanılabilir hale geldiğinden, oyun daha canlı bir şekilde gelişti   ve  her iki tarafın da büyük bir şevkle ve özverili bir azimle oynadığı ve seyircilerin  tadını çıkarttıkları ilginç mücadele oldu. Avusturya spor çevrelerinin bir rövanş fırsatı olarak sabırsızlıkla beklediği son güç denemesi, Macar renklerine bir başka parlak zafer getirdi.  Bu galibiyet Avusturya takımının son yenilgilerin anlık yenilgiler olmadığını, gerçek yetenek  yokluğundan kaynaklandığının reddedilemez kanıtı olduğunu gösterdi. Macar takımı baştan sona daha iyi bir performans gösterdi ve özellikle ikinci yarıda ezici bir üstünlükle oynadı. Böylelikle muhteşem bir zafer kazanacaklarını umanları susturdu. Macar takımının en iyi oyuncuları savunma idi. Her üç koşucu, ama özellikle Kertész III, mükemmel bir şekilde çalıştı. Hem  hücumda hem de  ve savunmada faydalıydı. Savunma işini büyük bir başarıyla yaptı ve özellikle Feldman  iyi oynadı. İlk defa millî olan Plattko,  kendisinden beklenenin üstüne çıktı.  Golcüler  ikinci yarıda neler yapabileceklerini gösterdiler. İlk yarıda Macar hücumları düzensizdi, bu nedenle iş gölcülerin  bireysel çabalarıyla kaldı. Ancak aradan sonra ikinci yarıda kendilerini toparladılar ve sergilenen her zamanki  çoşkulu Macar saldırı sanatını tekrar göstermeye başladılar. Bununla birlikte, daha ileri teknik becerileri ve hassas  takım oyunu  da eşit derecede değerliydi. Macarların  golünü  birinci yarının  39. Dakikasında Schaffer kaydetti. Schaffer sonra ikinci yarıda 28. ve 32. Dakikalarda diğer golleri attı.  Avusturya ekibi, golünü ikinci yarının beşinci dakikasında Prosek’in şutu ile buldu.

Oyun Alman hakem Herr Rudolf Pohl tarafından yetkin ve doğru bir şekilde yönetildi.”

Bu gün Türkiye ile Macaristan arasındaki  kardeşlik her şeyin üstünde ve her türlü övgüye değer düzeydedir. Ne var ki; Avusturya ile olan soğukluk yıllardır sürüp gelmektedir. Umudumuz Türk Avusturya ilişkilerinin de  düzelmesi ve çok iyi bir seviyeye ulaşmasıdır.

 

 

Kaynakça:

[1] Emekli İş Bankası Müdürü, Araştırmacı Yazar, Türk Macar Dostluk Derneği başkanı, Macaristan Şovalyesi

[2] Reichspost – 22.8.1916,s.7, Liebesgaben für die türkischen Truppen in Galizien.

[3] Lagerzeitung für Wagna, 28.7.1916,s.3  Türkische Truppen in Galizien.

[4] Vorarlberger Landes-Zeitung, 27.7.1916,s,4, Türkische Truppen in Galizien.

[5] İsmet Görgülü,  On Yıllık Harbin Kadrosu,  1912-1922, Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih  Yüksek Kurumu  TTK Yayınları, Ankara, 1993, s.175

[6] Paşa hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşılamamıştır..

[7] Neues Wiener Tagblatt (Tages-Ausgabe), 22.2.1917,s.13

[8] Wiener Zeitung, 15.5.1917,s.8

[9] Neue Freie Presse, 17.12.1916,s.39  Komitee der Kriegsfürsorge für die türkischen Truppen in Galizien.

[10] Çek Cumhuriyetinin Silesia, Bohemya gibi  bir bölgesi olan  Mähren, (Morava) da bir şehir.

[11] Neue Freie Presse, 17.12.1916,s.39  Komitee der Kriegsfürsorge für die türkischen Truppen in Galizien.

[12] Macar takımı 4 Temmuz 1918 günü Viyana’da oynanan maçta 2-0 galip geldi. 5 Eylül 1918 günü Viyana’da oynanan maçta Viyana Budapeşte’yi 6-1 yendi.   6 Ekim 1918 günü Viyana’da oynanan maçta Macaristan Avusturya’yı bir defa daha 3-0 yendi.

[13] Illustriertes (Österreichisches) Sportblatt , 2.6.1916,s.3, Österreich siegt 3:1.

[14] Reichspost, 4.6.1917,s.7

[15]Fremden-Blatt, 12.6.1917,s.16

[16] Fremden-Blatt, 14.6.1917,s.16

[17] Fremden-Blatt, 18.6.1917,s.6

[18] Fremden-Blatt, 20.6.1917,s.18

[19] Fremden-Blatt, 20.6.1917,s.18

[20] Fremden-Blatt, 9.7.1917,s.7

[21] Fremden-Blatt, 26.6.1917,s. 9

[22] Fremden-Blatt, 9.7.1917,s.7

[23] Deutsches Volksblatt – 14.7.1917,s. 13

[24]Deutsches Volksblatt, 14.7.1917,s.8

[25] Yakup Şevki (Subaşı) Paşa’dan görevi 10 Kasım 1916 da devraldı.

[26] Fremden-Blatt, 17.7.1917,s.5, General Djewad Pascha in Wien

[27] Bu kahramanın adının yanlış yazıldığını düşünüyorum. Bu isimde bir kurmay başkanı yok.

[28] Sport und Salon, 22.7.1917,s.15

[29] llustriertes (Österreichisches) Sportblatt – 4.8.1917,s.3  Länderkampf Österreich—Ungarn. Ungarn siegt 4:1.

[30] Der Morgen. Wiener Montagblatt, 16.7.1917,s.8

[31] Pester Lloyd – 15.7.1917,s.13

[32] Pester Lloyd, 17.7.1917,s.10

 

Relevante Artikel

Back to top button