Golani’den El Kaide ataması: Suriye’de ‘Tuğgeneral’ yapılan isim Türkiye’nin terör listesinde

Reuters’ın haberine göre; Suriye’de ‘Tuğgeneral’ yapılan Ömer Muhammed Çiftçi'nin Türkiye’nin terör listesinde olduğu ortaya çıktı.

ŞAM. Suriye’nin yeni lideri Golani, HTŞ’nin askeri sorumlularından „Muhtar Türki“ kod adlı Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi’yi yeni Suriye Ordusu’na „Tuğgeneral“ olarak atadı. Çiftçi, İçişleri Bakanlığı’nın „Terör Arananlar“ listesinden çıktı. Tartışılan konularda biri şu olduğu öğrenildi :  „Suriye ordusuna atanan Ömer Çiftçi, İçişleri Bakanlığı’nın „Terör Arananlar“ listesinde başına 20 milyon TL ödül konulan biri ve „El Kaide Terör Örgütü üyesi“ olmak iddiasıyla aranıyordu.Şimdi, askeri ilişkiler kapsamında TSK, Suriye Ordusunda Tuğgeneral rütbesiyle Ömer Çiftçi’yi nasıl muhattap alacak?“

Golani’den El Kaide ataması

Gazete Pencere verdiği habere göre gazeteci Alican Uludağ, Suriye’nin yeni lideri Golani, HTŞ’nin askeri sorumlularından „Muhtar Türki“ kod adlı Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi’yi yeni Suriye Ordusu’na „Tuğgeneral“ olarak atadığını ve Çiftçi’nin İçişleri Bakanlığı’nın „Terör Arananlar“ listesinde olduğunu yazdı.

Alican Uludağ, şu bilgileri paylaştı:

“Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara, HTŞ’nin lağvedileceğini açıklamasının ardından HTŞ’nin askeri sorumlularından „Muhtar Türki“ kod adlı Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi’yi yeni Suriye Ordusu’na „Tuğgeneral“ olarak atadı.

(Bizim yandaş yazarlarımız, şimdi Çiftçi ile fotoğraf çektirmeye gidebilir.)

Oysa Ömer Çiftçi, İçişleri Bakanlığı’nın „Terör Arananlar“ listesinde başına 20 milyon TL ödül konulan biri ve „El Kaide Terör Örgütü üyesi“ olmak iddiasıyla aranıyor.

Şimdi, askeri ilişkiler kapsamında TSK, Suriye Ordusunda Tuğgeneral rütbesiyle Ömer Çiftçi’yi nasıl muhattap alacak?

Esad devrildi tamam. Ancak HTŞ ve diğer cihatçı örgütler içerisinde yer alanlar, Suriye Devleti’ni nasıl dönüştürecek? Bu yeni devletin, Türkiye’ye cihatçı ihraç etmesi ve Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit etmesi nasıl engellenecek? Demokrasiyi ve seçimleri „Allah’a şirk koşmak“ olarak gören bir anlayışın lideri Colani, gerçekten 4 yıl sonra demokratik seçimleri yapabilecek mi?”

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) yıllardır fiili olarak yönettiği İdlib’den Kasım ayının son haftasında çıkarak başlattığı operasyon ile birçok kenti ele geçirmesinin ardından Beşar Esad yönetimini devirdi.

Türkiye de 2018’de HTŞ’yi terör örgütü ilan etti. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “HTŞ Lideri Colani ile AB irtibat kurdu. Resmi yöneticiniz görüştükten sonra terörist listesinden fiilen kalkmış oluyor” ifadesini kullandı.

ABD, İngiltere ve Türkiye’den HTŞ’ye yönelik “olumlu” açıklamalar “HTŞ terör listesinden çıkarılacak mı?” sorusunu gündeme getirdi.

Suriye’de Esad’ı deviren HTŞ’nin dünyada “terör örgütü” kabul edilmesinin yanı sıra bir de “El Kaide” terör örgütü var.

HTŞ lideri Golani, 2013 yılında IŞİD’den ayrılıp El Kaide örgütü lideri Eymen El-Zevahiri’ye biat etmişti. Zevahiri, 2022 yılında ABD’nin İHA saldırısında öldürülmüştü.

Türkiye’de HTŞ davalarında yargılanan sanıkların da El Kaide bağlantıları olduğu biliniyor. Emniyet’in terör listesinde 27 El Kaide militanı yer alıyor.

Türkiye’nin kırmızı listesinde yer alan Recep Baltacı, sarı listedeki Musa Olğaç, Samet Dagül ve gri listedeki Feyzullah Birişik’in Suriye’de olduğu ortaya çıktı.

Suriye’de Şara’nın açıkladığı dört yıllık seçim takvimi tartışılıyor

Suriye’nin fiili liderinin, Beşar Esat rejiminin devrilmesinin ardından yapılacak yeni seçimlerin dört yıl, yeni anayasanın hazırlanmasının ise üç yıl sürebileceği yönündeki açıklamaları Suriyeliler ve hukuk uzmanları tarafından tartışılıyor.

Ebu Muhammed el Colani olarak da bilinen Ahmed el-Şara, Pazar günü Suudi haber kanalı El Arabiya’ya verdiği mülakatta, Suriye’de seçimlerin yapılması. ve kapsamlı bir siyasi sürece zemin hazırlamak için zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Şara’nın sözleri, kendisinin ve grubu Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) ülke üzerindeki kontrollerini pekiştirmek için geçiş döneminden faydalanabileceğini düşünen Suriyeliler ve hukuk uzmanları arasında bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Daha önce El Kaide’nin Suriye kolu olan HTŞ, 8 Aralık’ta Esat rejimini deviren 11 günlük saldırıya öncülük etmişti. HTŞ son yıllarda ülkenin kuzeybatısındaki İdlib vilayetinde bir yerleşim bölgesini kontrol ediyordu.

Suriyelilerin geri dönüşü ve siyasi süreç

Suriye Hukuki Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin kurucu ortağı ve icra direktörü Enver el-Bunni, yeni anayasa ve seçimler için önerilen takvimi mantıklı olarak nitelendirdi.

VOA’ya konuşan Bunni, “Suriyeliler dünyanın dört bir yanına dağılmışken yeni bir anayasa ve seçimlerden söz edemeyiz” diyerek ülkedeki 13 yıllık çatışma nedeniyle yerlerinden edilen Suriyelilere atıfta bulundu.

Birleşmiş Milletler’e göre 2011’den bu yana 7,2 milyonu ülke içinde olmak üzere 14 milyondan fazla Suriyeli evlerini terk etti, yaklaşık 5,5 milyon kişi de komşu ülkelerde ve başka yerlerde mülteci konumunda yaşıyor.

Bunni, Suriyeli mültecilerin, siyasi geleceklerini düşünüp tartışabilmelerine olanak tanıyacak uygun barınma imkanlarını ve temel hizmetleri güvence altına almak için evlerine dönmeleri gerektiğini söyledi.

“Suriyelilerin oy kullanmaya ve siyasete katılmaya tam olarak hazır olmaları için 3-5 yıllık bir süre gerçekçi olacaktır” diyen Bunni, bağımsız bir seçim komisyonuna ve siyasi partilere ihtiyaç bulunduğunu, bunun gerçekleşmesi için büyük bir hazırlık gerektiğini söyledi.

Parlamenter ve Dünya Özgürlük Kongresi’nde Politika Direktörü olarak görev yapan Suriye asıllı Amerikalı aktivist Ammar Abdulhamid de “geçiş hükümeti yeterince çeşitliliğe sahip olduğu ve geçici yönetim yapısı temel insan haklarına saygı gösterirken eleştirilere de duyarlı kaldığı sürece” seçimlere gidilmeden önce 4 yıl beklemenin mantıksız olmadığı görüşünde.

Abdulhamid, X’teki paylaşımında, “Ancak bu 4 yıllık süre kilit pozisyonları ve kurumları HTŞ ve Şara’ya sadık İslamcılarla doldurmak için kullanılırsa, yönetimin planlı bir şekilde ele geçirilmesine bakıyor olabiliriz. Bu da azınlıkları korumak adına meşrulaştırılan bir mezhepçi otoriterlik biçiminden, çoğunluğun hak iddialarıyla meşrulaştırılan bir diğerine geçiş olur” ifadesini kullandı.

Abdulhamid, “Yaklaşan geçiş hükümetinin bileşimi işlerin nereye gittiğinin önemli bir göstergesi olacaktır” dedi.

HTŞ, yeni hükümetin geçiş sürecini başlatmak için kendi belirlediği son tarih olan 1 Mart 2025’e kadar işleri yürütmek üzere kendisine sadık kişilerden oluşan bir geçici hükümet atadı. Şara, El Arabiya’ya verdiği mülakatta, Ocak ayında düzenlenmesi planlanan ulusal diyalog konferansının geçiş hükümetinin yapısını belirleyeceğini söyledi.

Bunni, ülkenin geçiş döneminde işleyebilmesi için yasal bir çerçeve olması gerektiğini söyleyerek geçici bir anayasaya ihtiyaç olduğunu belirtti.

Diğer uzmanlar ise tüm Suriyeliler için kapsayıcı bir yönetim sistemi kurulmasının tüm paydaşların geçiş sürecine dahil edilmesiyle başlaması gerektiğini savunuyor.

“Hakikat ve Adalet için Suriyeliler” İcra Direktörü Bassam Elahmed “Suriyelilerin saf olmadığını” vurgulayarak “HTŞ’nin nereden geldiğini biliyorlar ve bu kritik dönemde söz sahibi olduklarından emin olmak istiyorlar” dedi.

VOA’ya konuşan Elahmed, Suriyelilerin dört yıllık takvim konusunda aşırı endişeli olduklarını düşünmediğini, bunun yerine bu süre zarfında neler olabileceğine odaklandıklarını söyledi.

Elahmed, “HTŞ, Kürtler ve diğer gruplar da dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin şimdi ve gelecekte ülkelerinin işlerine aktif olarak katılmalarına olanak tanıyan kapsayıcı bir sistem kurma niyetine ve siyasi iradesine sahipse, halkın sürecin birkaç yıl sürmesini umursayacağını sanmıyorum” dedi.

 

Relevante Artikel

Back to top button