
KURIER’den Türkiye başyazısı : „Bir demokrasi nasıl yıkılır – ve Avrupa izliyor“
Avusturya’ nın ciddi günlük gazeteleriden KURIER’in Yurtdışı Haberler Müdürü Ingrid Steiner-Gashi tarafından başyazı olarak 24.Mart tarihinde yayınlanan makalenin başlığı, „Bir demokrasi nasıl yıkılır - ve Avrupa izliyor“.
Kurier´de yayınlanan makalenin Türkçeye çevirisi şöyle:
Bir demokrasi nasıl yıkılır – ve Avrupa izliyor
Kurier, Başyazı, Ingrid Steiner-Gashi , 24.03.2025
Bir süre önce Türkiye’nin bir ortak olmasını uman Avrupa, şimdi bir kez daha Erdoğan’ın her şeye kadir olduğunu pekiştirmesini çaresizce izliyor.
Stalin’in Sovyetler Birliği‘ nde şöyle bir söz dolaşıyordu: “Bana adamı gösterin, ben de doğru suçu bulayım.” Erdoğan’a sadık Türk savcılar da bu slogana uygun davranıyor gibi görünüyor. Yıllardır İstanbul’un popüler belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ’nu kamu görevlilerine hakaretten yolsuzluğa kadar bir dizi suçla itham etmeye çalışıyorlar.
Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en tehlikeli siyasi rakibi gözaltındayken, suçlamalar 53 yaşındaki muhalif siyasetçinin ülkenin en büyük canisi olduğunu gösteriyor: “suç örgütü lideri”, terör bağlantıları ve çok daha fazlası.
Türk otokratının bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri için rakibinden küstahça kurtulmaya çalışması şaşırtıcı değil. Ancak, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın İmamoğlu’nu ve yüzlerce parti destekçisini görevden aldırırken gösterdiği soğukkanlılık, Erdoğan standartlarına göre bile, Boğaz’ın güçlü adamının demokrasiden geriye ne kaldığına yönelik çirkin bir saldırıdır.
Siyasi senaryo
O günden bu yana yüz binlerce Türk sokaklara dökülerek İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını ve Erdoğan’ın “Türkiye benim” tavrını protesto etti. Ancak acı gerçek şu ki, tutuklama ve hapis Erdoğan’ın siyasi senaryosunun bir parçası ve çok sayıda belediye başkanı ve Kürt siyasetçi aylardır ve yıllardır cezaevinde.
Ayrıntılı anımsatıcılar
Erdoğan bu kez abarttı mı, protestolar onu durduracak mı, hatta devirecek mi? Şimdilik öyle görünmüyor ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen, laf kalabalığından ibaret uyarılar dışında, Türk devlet başkanını gerçekten endişelendirecek bir şey yok.
AB üyeliğine aday Türkiye demokrasi, özgürlük ve çoğulculuk ilkelerini ne kadar ihlal ederse etsin, öfkeli AB hükümet başkanları da Avrupa’nın Türkiye olmadan bir ortak olarak yapamayacağını biliyor. Özellikle de ABD Başkanı Trump’ın güvenlik söz konusu olduğunda Avrupalılara giderek daha fazla soğuk davrandığı bir dönemde.
Başka bir mülteci dalgasını durdurmak mı? Ukrayna için olası barış gücü askerleri? – ABD’den sonra NATO’nun en güçlü ikinci askeri gücü olan Türkiye’nin iyi niyeti olmadan bunların hiçbiri mümkün değil.
Avrupa’nın Türkiye’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var, özellikle de kıta kendisini Rusya’ya karşı jeostratejik olarak konumlandırmaya çalışırken. Dolayısıyla Ankara’ya yönelik ekonomik baskı, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin nihai olarak iptal edilmesi kadar az olacaktır.
Peki ya ABD’den gelen uyarılar? Yok: Donald Trump’ın Amerika’sı dünyanın dört bir yanındaki otokratları her şeyin yanlarına kar kalacağına inandırıyor.
(Kaynak> Kurier, Başyazı, Ingrid Steiner-Gashi , 24.03.2025)