Münih’te ateş açıldı: Fail Avusturyalı bir İslamcı çıktı!

Münih. Perşembe günü Münih Königsplatz yakınlarında İsrail Başkonsolosluğu önünde birkaç el ateş edildi. İslamcı olarak bilinen fail Emra I. Avusturya’dan geliyor. Uzun namlulu bir silahla binanın etrafında dolaşan saldırgan, camı kırıp içeri girmeye çalışınca polis silahlı saldırganı vurdu. Polis, “Nasyonal Sosyalist Dokümantasyon Merkezi’nin bulunduğu bölgedeki olay yerine çok sayıda acil servis ekibi gidiyor. Engelsiz bir şekilde çalışabilmeleri için bu bölgeden uzak durmanızı rica ediyoruz” dedi.

X’te failin bir videosu dolaşıyor – videoda uzun namlulu silahı ve süngüsü olan orta yaşlı bir adam görülüyor. Spiegel ve Der Standard, vurulan saldırganın Avusturya’da tanınan bir İslamcı olan Emra I. olduğunu bildirdi. Süddeutsche Zeitung “Kaçın! Kaçın!” sloganlarını aktarıyor. Resmi raporlara göre, uzun namlulu silahı olan bir kişi görüldü. Bu kişi gözaltına alındı. Artık herhangi bir tehlikenin söz konusu olmadığı bildirildi. İslamcı olduğu bilinen failin Avusturyalı 18 yaşındaki Emra I. olduğu söyleniyor. “Krone” gazetesinde yer alan bir habere göre Emra I. Salzburg doğumlu, Müslüman ve Bosna kökenli.

5 Eylül, İsrail takımının Filistinli teröristler tarafından rehin alındığı 1972 Olimpiyat bombalamasının yıldönümüdür. Sonuçta 14 İsrailli Olimpiyat sporcusundan on biri İslamcılar tarafından infaz edilmişti.

“Neden Bosna, Arnavut asıllı Avusturya vatandaşı gençler bu kadar radikalleşiyor?” sorusuna Avusturya Türk Kültür Cemiyeti Başkanı Birol Kılıç şöyle bir yorum getirdi: „Aslında bunların hepsi, Suudi Arabistan Vahabi Selefi akımlarının 1980 sonrası Balkan bölgesinde Osmanlı’dan kalma Sünni Hanefi ve Bektaşi Alevi Müslüman Bosna, Makedonya, Kosova ve diğer Balkan ülkelerinde Vahabi Selefiliği yayma projelerinin sonuçları. Suudi Arabistan Batılılaşıyor ama  Vahabi Selefi Mezhebi Avrupa’ya adeta savaş açmış durumda. Arkasında  değişik güçler var. Bilinen güçler. Avusturya Macaristan İmparatorluğu’ndan kalma Balkan bölgesinde kültürel etkileşim ve göç, özellikle Balkan savaşları ve Sırp katliamları sırasında Suudi Arabistan’ın bu bölgelerde para saçması ve Selefi savaşçıların gelmesiyle gücünü artırdı ve Türkiye bu arada çalışıyor gibi gösterdi ama uyudu. Avusturya’da Almanya ve İsviçre’den farklı olarak kısa adı IGGÖ olan Avusturya İslam Cemiyeti tüm Sünni Camii ve teşkilatları çatısı altında toplarken, bu Selefi ve Vahabi kuruluşların Balkan ülkeleri üzerinden Avusturya camii teşkilatları kurarak Avusturya’da doğmuş özellikle Bosna Müslümanları ve Makedonya Müslümanlarını selefileştirme girişimleri başarılı oldu. Bunun yanında özellikle Almanya’da Alman asıllı ama Müslümanlığa geçmiş ve Vahabi Selefi mezhebindeki insanlar korkusuzca Alman demokrasini suistimal ederek çoğulcu demokratik ve seküler Alman Cumhuriyeti’ni ve kanunlarını suistimal ederek başta Tiktok, Youtube ve İnstagram’da Vahabi ve Selefi gözlüğü Müslüman gençlerin kafalarını yıkıyorlar. Bu yıkamalara sadece Balkan Müslümanları değil Avusturya’da 2015’ten sonra Alevi gençleri de Afgan ve diğer Selefi camileri üzerinde vahabi selefi akımlara girmiş durumda. Avusturya ve Almanya tüm Müslümanları genelleştirmeden, bu akımlara demokratik cevaplar bularak bu sorunu kökten çözmeli.”