
Sosyal mecralarda radikalleşme arttı! Uzmanlar risk altındaki gençlere ulaşmak istiyor!
Radikalleşmeyi engellemek mi yoksa kontrol altına almak mı? Sosyal hizmet uzmanları risk altındaki gençlerle sanal diyalog kurmak istiyor.
Linz. Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisi gün geçtikçe artıyor! Uzmanlar, sosyal medyanın derinliklerinde “radikalleşmenin” gençler arasında giderek daha çok arttığı konusunda uyarıyor. Sosyal hizmet uzmanlarına göre, sosyal medya mecralarında günlük siyasi olaylar, gerçekçi olmayan rol modelleri ve gelecek vaat eden konulara dair kasvetli bir bakış açısı üzerine kurgulanmış paylaşımlar hakim. Yukarı Avusturya Eyaleti ve Yukarı Avusturya Aile Federasyonu, aşırılık ve radikalleşmeyi meydana geldikleri yerde engellemek için şimdi özel bir projeye odaklanıyor: Dijital Sokak Çalışması. İki aylık bir pilot aşamadan sonra, çalışmalar artık resmen başladı.
Linz’deki ayaklanmanın etkisi büyük
Linz’de 2022 Cadılar Bayramı gecesi yaşanan ayaklanmalar, dijital sokak çalışmalarının bu özel odakla kurulmasında belirleyici oldu: Linzer Landstraße’de çok sayıda insan taşkınlık yaptı. Havai fişekler ve yasaklı patlayıcı maddeler patlatıldı ve yoldan geçenlere, polis memurlarına ve tramvay hattına şişeler ve taşlar atıldı. 129 kişi – neredeyse üçte ikisi genç – polise ihbar edildi.
ÖVP Entegrasyon Meclis Üyesi Wolfgang Hattmannsdorfer konuya dair yaptığı açıklamada, „Gençlerin radikalleşmesi, İsrail ve Gazze’yi çevreleyen Orta Doğu çatışmasıyla birlikte gözle görülür bir şekilde arttı. Buna Hamas gibi terör örgütlerinin yüceltilmesi de dahildir. Bu gelişmelere bilinçli bir şekilde karşı koymak istiyoruz“ dedi.
Sosyal hizmet uzmanlarının çoğunluğu göçmen kökenli
Ücretsiz ve anonim olarak hizmet veren “Dijital Sokak Çalışması” adlı proje ile özel olarak seçilen dört sokak çalışanı, çeşitli sosyal medya kanalları aracılığıyla 12-27 yaş arasındaki gençlerle iletişime geçmeye, radikalleşme eğilimlerine tepki vermeye, onları çeşitli danışma merkezlerine yönlendirmeye ve güvenilir irtibat kişileri olarak hareket etmeye çalışıyor.
Projenin başında Ulusal Konsey eski üyesi Efgani Dönmez bulunuyor. Bilinçli olarak farklı bir ekip oluşturduğunu belirten Dönmez, „Ekipte yer alan uzmanların birçoğunun kendisi de göçmen kökenli, yani hedeflediğimiz toplumdan geliyor. Örneğin bir sosyal hizmet uzmanı Suriye’den geliyor ve burada eğitim basamaklarını tırmanmayı başarmış. Bir başka çalışan Tanzanya’dan geliyor ve Svahili dilini konuşuyor“ diyor. Dönmez, personelin çoğunlukla akşamları ve geceleri, yani çoğu gencin çevrimiçi olduğu saatlerde aktif olduğunu, dolayısıyla diğer tesislerin bile karşılayamadığı çalışma saatleri olduğunu özellikle vurguluyor.
Nefrete yer yok
Projenin bir özelliği de başından beri Yukarı Avusturya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi tarafından bilimsel olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi. Özellikle Dijital Sokak Çalışması, dijital alanın bölünme ve radikalleşme için bir hızlandırıcı haline gelmesini önlemeyi amaçlıyor. ÖVP, Yukarı Avusturya Aile Federasyonu Başkanı ve Linz Belediye Başkan Yardımcısı Martin Hajart, „Nefret ve aşırıcılığın toplumumuzda yeri yok, burası özgür ve demokratik bir ülke“ diyor.
Çeşitli platformların algoritmaları, kullanıcılara zaten büyük ölçekte tüketilmekte olan içeriğin tam olarak gösterilmesini sağladıkları için özellikle tehlikeli. Bu da yerleşik fikirleri ve rol modellerini daha da pekiştiriyor. Uzmanlara göre, Tiktok platformu özellikle tehlikeli. Hattmannsdorfer, „Diğerlerinin yanı sıra, terör eylemlerini önemsizleştiren aşırı Selefi kesimden sözde etki vaizlerinin burada aktif olduğu“ uyarısında bulunuyor. Dönmez ekliyor: „Dinin siyasi amaçlar için kötüye kullanılması üzücü. Gençlerle iletişim kurarken öğretici olmamak çok önemlidir, en kötü senaryoda bu, iletişimin kopmasına neden olur. Ve muhtemelen daha derin bir radikalleşmeye…”
İnternette kim ne yapıyor?
6700 Avusturyalı okul çocuğuyla yapılan bir anket, çocukların ve gençlerin günde 213 dakikalarını akıllı telefonlarında geçirdiklerini ortaya koydu. Ankete katılan her on gençten yedisi Tiktok, Snapchat ve benzeri mecralardan -zaman kaybettirse de- uzak duramadıklarını söyledi. Her on gençten altısı da sosyal medyanın toplumda yol açtığı bölünmeden endişe duyduklarını söyledi. Bugüne kadar dijital sokak çalışmasının pilot aşamasında 149 genç desteklendi, 135’i sohbetler yoluyla ve 14’ü telefonla iletişim kurdu. En sık kullanılan kanalın Snapchat olduğu belirlendi. (yenivatan.at)