“Stammtisch”ten (FPÖ müdavimler masası) sonra: ÖVP, FPÖ tarafından ”yabancılaştırıldı”
İki FPÖ milletvekilinin bir akşam üstü FPÖ müdavimler masası buluşmasında yer içerken ÖVP'nin “acınacak bir durumda” olduğunu söylediği ve ÖVP hakkında sert eleştirilerde bulunduğu anı bir Fransız TV kanalının gizlice toplantıya girerek çekim yapıp yayınlamasından sonra skandal görüntüler Der Standard’da da yayınlandı. Viyana'nın FPÖ lideri Dominik Nepp “Standard ‘ı ’boktan bir gazete” olarak tanımladı.
Viyana. Çarşamba günü ÖVP, FPÖ Ulusal Konsey Üyeleri Harald Stefan ve Markus Tschank’ın Halk Partisi ve AB hakkında yaptıkları açıklamalardan “rahatsız” oldu. FPÖ, potansiyel koalisyon ortağı ÖVP’yi “acınacak durumda” olarak nitelendirmişti. AB ile ilgili olarak, partinin “aslında” Avusturya’nın AB’den ayrılması gerektiğini savunması ÖVP’den tepki gelmesine neden oldu. ÖVP ise açıkça Avrupa yanlısı bir hükümet programına ihtiyaç olduğunu söyledi.
ÖVP Çarşamba günü APA’nın bir sorusuna verdiği yanıtta “Avrupa Topluluğu’ndan açıkça ayrılmak isteyen FPÖ’lü politikacıların açıklamalarından rahatsızlık duyuyoruz” dedi. Açıklamada, “Olası bir hükümet programının açıkça Avrupa yanlısı olması gerektiği bizim için açıktır. Avusturya’nın Avrupa Birliği’nin güvenilir ve yapıcı bir parçası olarak kalacağına dair açık bir taahhüde ihtiyaç var. Bizimle birlikte Öxit yani Avusturya’nın AB’den çıkışı olmayacak” denildi.
Der Standard daha önce Stefan ve Tschank’ın geçtiğimiz hafta Viyana-Simmering’de FPÖ müdavimlerinin masasında yaptıkları açıklamaları haberleştirmişti. Söz konusu etkinlik 8 Ocak’ta, yani ÖVP’nin Mavi Parti’nin ortak hükümet görüşmeleri davetini kabul edeceğini açıkladığı gün gerçekleşmişti. Fransız kamu yayıncısı “France Télévisions”dan gazetecilere göre görüşmeler gizlice kaydedildi.
FPÖ: ÖVP “aslında” muhalefet sıralarına ait
Tschank bu FPÖ müdavimleri toplantısında, ÖVP’nin “aslında hükümetten men edilmesi ve muhalefet sıralarına gönderilmesi gerektiğini” söyledi. “Ancak ÖVP “güce aç” ve devlet katında pozisyonlarını korumak istiyor, bu nedenle “daha güçlü bir parti olduğumuzu, içeriğimizi koalisyon görüşmelerinde zorlayabileceğimizi” gösterebiliriz.” diyen vekiller ayrıca AB’ye karşı da konuştular: Stefan’a göre, AB’deki gözetim önlemleri ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar iddialarına rağmen Avusturya’nın AB’den ayrılması “gerçek bir seçenek değil”. Ancak “diğerleriyle güçleri birleştirmek ve buna karşı durmak” gerekiyordu.
Göçmenlere karşı da sert sözler sarf edildi. Stefan, Afganistan’da insanların bir şehirde “aptalca” davranmaları halinde “kırsala gönderildiklerini” söyledi. “Orada bölgesel aşiret reisleri var. Ve her şey onların kontrolü altında.” Stefan’a göre burada sadece “son ayaktakımını” yakalayabiliyorsunuz; eğer birileri hala “takip” etmiyorsa, Avrupa’ya gönderiliyorlar. FPÖ milletvekilleri Taliban’a mültecileri geri alması için para teklif etmenin nasıl işe yarayacağından da bahsettiler. Tschank’a göre Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmalar ya tamamen kaldırılmalı ya da bunlara eklemeler yapılmalı.
FPÖ-Nepp, Standard’ı “boktan bir gazete” olarak aşağılıyor
FPÖ kulübünün basın bürosu “Standard” hakkında, müdavimler masası vesilesiyle biraz abartılı olduğu yorumunda bulundu. Halk, böyle bir gazetenin ifadelerini ve üslup araçlarını doğru bir şekilde sınıflandırabilirdi. Ayrıca suç ve AB mevzuatı ile ilgili günlük haberlere de atıfta bulundular ve bunların halk tarafından anlaşılmadığını belirttiler.
FPÖ Viyana Bölge Parti Sekreteri Lukas Brucker gizli kayıtları eleştirdi. “Eğer sol medya bu materyalleri kullanarak üçüncü tarafların yasadışı Stasi yöntemlerini teşvik ederse, bu ülkedeki gazeteciliğin mutlak dibi olur ve ciddi sonuçları olmalıdır.” Viyana FPÖ Başkanı Dominik Nepp’in de gazetenin haberinden memnun olmadığı açıktı. FPÖ’nün Ulusal Konsey seçim kampanyasına atıfta bulunarak X’te “5 güzel yıl, bu ‘boktan gazete’ nihayet bittiğinde” yazdı ve ardından “#presseförderungnurnochfürechtequalitätsmedien” hashtag’ini kullandı.
SPÖ ve Yeşiller’den eleştiriler
Özgürlük Partisi’ne yönelik sert eleştiriler SPÖ ve Yeşiller’den geldi. SPÖ federal yöneticisi Klaus Seltenheim, FPÖ’nün kendisini gözlemlenmemiş hissettiğinde “nefret ve saldırganlıkla damlayan gerçek renklerini” gösterdiğini söyledi. FPÖ lideri Herbert Kickl ve ÖVP lideri Christian Stocker’ın artık net bir tavır alması gerektiğine vurgu yapılırken, Yeşiller Partisi Federal Sözcüsü Werner Kogler de FPÖ’yü Avusturya’yı AB’den ayrılmaya zorlamakla suçladı. ÖVP’nin “orijinal ‘Avrupa partisi’ olarak” ne yapmak istediğini açıklığa kavuşturması gerektiğine vurgu yapıldı.
