“Trump’ın nefreti Selensky’ye değil, Avrupa’ya yönelikti“

Rainer Nowak’ın Krone’de ki 1 Mart tarihli „Trump’ın nefreti Selensky’ye değil, Avrupa’ya yönelikti“ analizi şöyle:

Donald Trump’ın küçük Oval Ofis’teki sözde “basın havuzu spreyleri ‘nden birine katılmış olan herkes, düzensiz bir şekilde bağıran ve itişip kakışan gazetecilerle dolu sahnenin, telaşlı tempo ve sözde doğallık nedeniyle herhangi bir ’devlet konuğu” için bir dayatma olduğunu bilecektir.

Donald Trump ve pitbull köpeklerinin Oval Ofis saldırısı sadece Selensky’ye değil, Avrupa’ya yönelikti. Avrupa’nın önünde basit bir seçim var: ya bir Amerikan-Rus sömürgesi olarak kaderini kabul edecek ya da Avrupalı askeri güçlere geri dönmek için savaşacak. Bu da devasa bir yeniden silahlanma, transatlantik ikiyüzlülüğün sonu ve orkide temalarına veda anlamına geliyor.

Bu sahneler Hollywood için fazla ilkel ve banal olabilirdi ama Donald Trump belli ki bunları planlamış, prova etmiş ve zevkle oynamıştı: Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy daha önce düşünülemeyecek diplomatik bir şekilde aşağılandı. Savaş sonrası dönemde başka hiçbir devlet başkanına yapılmadığı şekilde teşhir edildi. Kibar ve özlü direnişi boşunaydı; kameralar önünde ev sahipleri tarafından siyasi olarak aşağılanacaktı.

Donald Trump’ın küçük Oval Ofis’teki sözde “basın havuzuna” katılan herkes, düzensiz bir şekilde bağıran ve itişip kakışan gazetecilerle dolu sahnenin, telaşlı temposu ve sözde doğallığı nedeniyle herhangi bir “devlet konuğu” için bir dayatma olduğunu bilecektir. Eğer ABD Başkanı ev sahibi rolünü bir kenara bırakır ve bunun yerine hakaret eder ve küçümserse, konuk kalkıp gitmek zorunda kalacaktır. Selenskyj bunu yapamadı, oturmaya devam etti, direnmeye çalıştı ve yere düştü. Trump’ın Başkan Yardımcısı J.D. Vance hevesli pitbull terrier’i oynadı ve yandan ısırdı/yelledi. Okul bahçesindeki kavgaları bilirsiniz: Çoğunluktaki üstün saldırganların tarafındaki küçük bir adam da tekme atar.

Saldırının hedefi Selenskyj’di ve belli ki böyle aşağılayıcı bir hareket beklemiyordu. Ancak Trump’ın nefreti sadece eski müttefiki Joe Biden’a değil, aynı zamanda Avrupa’ya da yönelikti. Başka bir deyişle AB’ye, tüm üye ülkelerine, Komisyon Başkanına, Birleşik Krallık’a, Fransa’ya ve Almanya’ya. Bu, transatlantik ortaklığın sonu ve bir dönüm noktasıydı. Ukrayna ve Avrupa bir tarafta yalnız kaldı. Ukrayna meselesinin diğer tarafında ise üç büyük güç, ABD, Rusya ve Çin yer almaktadır.

Orbán, Kickl ve Weidel fino köpekleri olarak

NATO da çöküşün eşiğinde olabilir. Bunu anlamak ya da en azından şu anda varsaymak, Avrupa’nın bu küresel siyasi çatışmadan bir bütün olarak kurtulmasına yardımcı olabilir. Avrupa’nın Avusturya tarzında yoluna devam edebileceğine inananlar büyük bir yanılgı içindedir. Viktor Orbán ya da FPÖ gibi Trump’ı alkışlayanlar, Avrupa’nın geleceğini Trump’ın ABD’sinin ya da Putin’in Rusya’sının itaatkâr bir kolonisi olarak görüyor. Eğer Vance pitbull terrier ise, Orbán, Herbert Kickl ve Alice Weidel Trump’ın küçük fino köpekleri olmak istiyorlar. Olmak isteyebilirsiniz ama bağımsız bir Avrupalı olarak olmak zorunda değilsiniz.

Avrupa şimdi ne yapmalı? Savunmanın ABD, ucuz enerjinin ise Rusya tarafından finanse ve tedarik edildiği on yıllar sayesinde uzun bir uyanma süreci ve akşamdan kalmalığın ardından Avrupa artık ciddi bir şekilde yeniden askeri ve ekonomik bir güç haline gelmelidir. Bu da ancak İngiltere ile hızlı bir yakınlaşmayla mümkün olabilir: Nükleer silahları ve ordusu olmadan AB’nin ciddiye alınma şansı daha da azalır.

Yeni jeopolitik acil durum karşısında Ursula von der Leyen istifa etmeli ve gerçek bir siyasetçiye yol açmalı ya da savunma bakanı olarak geçmişini gözden geçirmelidir. AB’nin Yeşil Anlaşma ve tedarik zinciri ahlakı ile ilgili soytarılıkları derhal sona ermelidir. Tabii Trump ve Putin’in favori kabare programı olarak kalmak istemiyorsanız. Avrupa’da devasa bir yeniden silahlanma günün emri ve bunun için harcanacak milyarlar elbette bütçe açığı kurallarından muaf tutulmalı. Savunma sanayi derhal ESG çılgınlığından kurtarılmalıdır. Ya da barışı koruma hedefi için olumlu yorumlanmalıdır.

Evet, kulağa savaş ekonomisi gibi geliyor ama buna başka bir şey de diyebilirsiniz: Barış Anlaşmasına ne dersiniz? Bu arada, bu aynı zamanda Avrupa ekonomisini yeniden harekete geçirmek için Avrupa’daki tüm endüstrinin desteklenmesi ve vergi indirimi sağlanması anlamına geliyor.

Gelecekteki Avusturya hükümetinin mevcut Avrupa lemming gücüne ne kadar gülünç bir şekilde “iyi” uyum sağlayacağını bilmek istiyorsanız, yeni hükümet programını okuyun. Çocukça şiir albümünün “Avusturya ve Dünya” bölümünde aynen şöyle deniyor: “Avusturya silahsızlanma konusunda öncü olmaya devam ediyor. Özellikle de nükleer silahların küresel olarak yasaklanmasını ve otonom silah sistemlerinin uluslararası olarak düzenlenmesini desteklemektedir.” Bunu  isteniz bile uyduramazsınız. Olacak iş değil.

Quelle-Kaynak:
„KRONE“-KOMMENTAR Trumps Hass galt nicht Selenskyj, sondern Europa