
Viyana panelinde BM´e eleştiriler: “Daha adil bir dünya mümkün“
Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hayata geçirilen "Stratcom Kamu Platformu" çok sayıda ülkeyle iş birliğini derinleştirerek, küresel iletişimde Türkiye'nin etkisini artırmayı ve "Türkiye Yüzyılı, İletişimin Yüzyılı" anlayışıyla çalışmalarını hedeflemek amacıyla ilk toplantısını "A Fairer World is Possible" (“Daha adil bir dünya mümkün) dikkat çeken başlığıyla bu hafta başında Viyana´da düzenlendi.
VİYANA. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı „Stratcom Public Forum“ serisi kapsamında 10 Şubat tarihinde Viyana’da “Daha adil bir dünya mümkün” sloganıyla gerçekleştirilen panelde, uluslararası sistemin sorunları, küresel krizler, çözüm önerileri ve başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşların rolü stratejik iletişim, medya ve enformasyon odaklı olarak tartışıldı. Toplantıda, uluslararası sistemde yaşanan krizlerin küresel yönetişim için oluşturduğu tehditler ve insani kriz başta olmak üzere uluslararası toplumun çözüm bulamadığı sorunlar detaylı bir şekilde ele alınırken, adil bir uluslararası sistemin inşası ve uluslararası örgütlerin etkinliğinin artırılmasına yönelik öneriler tartışıldı.
„Mümkün mü değil, mümkün!“
„Daha adil bir dünya mümkün“ („A Fairer World is Possible“) başlıklı panelin „mümkün mü“ şeklinde soru şeklinde değil adalet ve adil olmanın „mümkün“ olduğunu iddia edilerek bizzat T. C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı adlı kurumunun başkanı Fahrettin Altun yönetimi altında yurtdışında çeşitli ülkelerde bu toplantıların organize edilmesi hem kamu diplomasisi ama daha çok „günümüzde adaletsiz bir dünya, hukuk ve adalet istiyoruz“ duygu ve çığlıklarının yükseldiği bir zamandan geçilmesi nedeniyle memnuniyet yarattı.
Eler: „Birleşmiş Milletler BM fikir birliğine varamıyor“
“Stratcom Public Forum Temalı” videonun gösterimi ile başlayan panelde, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un panele Ankara’dan özel olarak gönderdiği mesaj paylaşıldı. Açış konuşmasını yapan Türkiye’nin BM Viyana Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Eler, dünyanın savaşlar ve anlaşmazlıklar başta olmak üzere önemli sınamalarla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak bu sınamaların çözümü için önemli bir adres olan Birleşmiş Milletlerin, veto yetkisine sahip ülkeler dolayısıyla fikir birliğine varamadığını ifade etti.
Panelin moderatörlüğünü Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Giray Sadık gerçekleştirdi. Panelde emekli diplomat Klaus Wölfer, Viyana Üniversitesi’nden David Campbell, gazeteci ve emekli diplomat Harvey Dzodin, BM Muhabirleri Derneği Viyana Ofisi Genel Sekreteri Hermann Kroiher ve T.C Milli Savunma Üniversitesi’nden Emrah Aydemir konuşmacı olarak yer aldı.
Wölfer : „Tahıl Koridoru Anlaşması somut bir örnek“
Moderatör Giray Sadık’ın yaptığı panelin ilk konuşmacısı olarak Avusturya´nın eski Ankara Büyükelçisi ve şu anda Viyana merkezli Uluslararası Lanksy Avukatlık Bürosu kıdemli uzman danışmanlarından emekli Büyükelçi Klaus Wölfer, küresel barış ve adaletin sağlanması için atılması gereken adımların uluslara sorumluluk yüklediğini belirterek, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın bu sorumluluk duygusunun somut bir örneği olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşı sırasında üstlendiği arabuluculuk rolüne dikkat çekti. Wölfer Avusturya Büyükelçisi olarak Jakarta’da (2006-2011 Endonezya, Singapur, Doğu Timor ve ASEAN için) ve Türkiye’de (2012-2017) çalıştı. Endonezya’da, ilk “yeşil” Avusturya büyükelçilik binasının ihalesi, planlaması, inşaatı ve açılışından sorumluydu. Klaus Wölfer son olarak Federal Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Bakanlığı’nda Güneydoğu Avrupa ve AB Genişleme Dairesi Başkanı (Güneydoğu Avrupa aday ülkeleri ve Türkiye ile ilgili olarak), sırasıyla Siyasi Direktör Yardımcısı ve ardından “Batı Balkanlar Özel Temsilcisi” olarak görev yaptı. Wölfer birkaç yabancı dil bilmektedir: İngilizce, İtalyanca, Fransızca ve BHS dillerinin yanı sıra iyi derecede İspanyolca, Endonezce ve Slovence bilmektedir.
Campbell: „Türkiye coğrafi ve kültürel bir köprü vazifesinde“
David Campbell konuşmasında mevcut küresel zorlukların aynı zamanda küresel fırsatlar sunduğunu ve bu fırsatların nihayetinde küresel adalete yol açacağını varsaydığını ifade etti. . Türkiye’nin coğrafi ve kültürel özelliklerinin bir köprü vazifesi gördüğünü vurgulayan konuşmacı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Daha adil bir dünya mümkün” sloganını bu rolün güçlendirilmesi yönünde atılmış önemli bir adım olarak dile getirmesi dikkat çekti.
Dzodin: „BM Güvenlik Konseyi’nin yapısı eskimiş bir modeldir“
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimi üyesinin veto yetkisini yorumlayan emekli gazeteci ve diplomat Harvey Dzodin, “BMGK’nın bu yapısı 80 yıllık bir model; veto yetkisine sahip beş ülke, dünya nüfusunun çoğunluğu karşısında kendi ulusal çıkarlarını ve iradelerini temsil ediyor” dedi.
Kroiher: “ Adil dünya BM Güvenlik Konseyi´nde değişiklik yapılmasıyla mümkün“
BM Muhabirleri Derneği Viyana Ofisi Genel Sekreteri Herman Kroiher, daha adil bir dünya için BM Güvenlik Konseyi’nde değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı ve Güvenlik Konseyi’ndeki karar alma süreçlerine ilişkin reform önerilerini sundu.
Aydemir: „Küresel vatandaşlık kavramını BM gibi kuruluşlar gerçekleştirebilir“
Panelin son konuşmacısı Milli Savunma Üniversitesi’nden Profesör Emrah Aydemir dünyayı yeniden şekillendirmek için evrensel medeniyet ve uzlaşıya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “ bunun için devletlerin ve devlet dışı aktörlerin ortak bir hedef doğrultusunda birlikte çalışması gerekmektedir“ dedi. Aydemir, küresel vatandaşlık kavramının tüm dünya için öneminin altını çizdikten sonra sözlerine şu cümle ile bitirdi : „Bu ancak Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar tarafından geliştirilebilir.“
“Daha adil bir dünya mümkün” konulu Stratcom Public Forum panel tartışma dizisi kapsamında ‘Century of Turkey’ başlıklı bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Ayrıca ressam Devrim Erbil‘in 60 yıllık yaşamının izini süren bir belgesel film gösterildi. ( yenivatan.at, Ajans haberleri)