Fransa seçimleri 7 Temmuz’a kaldı: Aşırı sağ açık ara önde, ancak mutlak çoğunluğa sahip değil

PARİS. Rassemblement National Partisi lideri Marine Le Pen her zaman dakik olmasıyla ünlüdür. Bu Pazar akşamı da kürsüye çıkan ilk siyasetçi oldu. Fransız parlamento seçimlerinin ilk tur sonuçlarının resmi olarak açıklanmasından sadece on dakika sonra, aşırı sağcı Fransa’nın kuzeyindeki Hénin-Beaumont kasabasında seçmenlerinin karşısına zaferle çıktı.

“Kendisini onurlandıran ve mecbur eden güvenleri“ için onlara içtenlikle teşekkür etti. Kalesinde yüzde 58 oyla yeniden seçilen sadece Le Pen’in kendisi değildi. Beklendiği üzere, partisi Rassemblement National (RN) da Fransa’da oyların yüzde 34’ünü alarak birinci oldu.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisinin yüzde 21 civarında oy alarak yüzde 29 oy alan sol ittifak „Yeni Halk Cephesi “ nin gerisinde kalması da aynı derecede şaşırtıcı olmadı.

Önceki parti lideri Éric Ciotti ’nin birçok adayla birlikte RN’ye iltica ettiği muhafazakar Cumhuriyetçiler ise yüzde on gibi hayal kırıklığı yaratan bir sonuç elde etti. Önümüzdeki Pazar günü yapılacak ikinci tur seçimlerin ardından yapısı önemli ölçüde değişecek olan Ulusal Meclis’te düzinelerce sandalye kaybetmeleri muhtemel.

Her halükarda, Macron için hükümet etmek, hareketinin 577 sandalyenin göreceli çoğunluğuna sahip olduğu önceki dönemden daha da karmaşık olacak gibi görünüyor.

Macron’un pokeri işe yaramadı

AB seçimlerinin yapıldığı akşam, devlet başkanı  Fransa Parlamentosu Ulusal Meclis’in feshedildiğini açıkladı ve kısa süre içinde yeni seçimlerin yapılmasını istedi. Bunun arkasındaki hesap muhtemelen ılımlı muhafazakarları ve sosyalistleri kazanarak sağcı RN’ye karşı bir tür büyük koalisyon kurmaktı.

Ancak plan işe yaramadı. Sol partiler işi bozdu: Bir ittifak üzerinde anlaştılar ve kendi şanslarını arttırmak için tüm seçim bölgelerini kendi aralarında paylaştılar.Macron kibriyle yanıldı.

Rassemblement National RN hala mutlak çoğunluk için mücadele ediyor

Şimdi belirleyici faktör, aşırı sağ RN Partisi’nin  önümüzdeki Pazar 7 Temmuz tarihinde daha fazla kazanım elde edip edemeyeceği ve böylece parlamentoda mutlak çoğunluk için gereken 289 sandalyeye ulaşıp ulaşamayacağı. Şu anda en fazla 280 sandalye ile bunu kıl payı kaçıracakları varsayılabilir.

İlgili parti ittifaklarının Ulusal Meclis’te kaç sandalye elde edeceği ancak 7 Temmuz’da belli olacak. Bu tarihte birçok seçim bölgesinde, yani hiçbir yerel adayın oyların yüzde 50’sinden fazlasını alamadığı her yerde ikinci tur seçimler yapılacak.

Macron ve sol popülist Melénchon önümüzdeki hafta birbirlerini desteklemek istiyor

Macron bu nedenle seçim akşamı RN’ye karşı „demokratik ve cumhuriyetçi bir ittifak“ çağrısında bulundu. Bunun üzerine Başbakan Gabriel Attal, diğer daha ılımlı adayların şansını arttırmak için 60 kadar adayı sadece üçüncü geldikleri seçim bölgelerinden çekeceklerini açıkladı. Attal, „Hiçbir oy RN’ye gitmemeli“ dedi. Seçim, „en kötüsünü“ önlemek için „ahlaki bir görev“ idi.

Sol ittifakın en güçlü partisi LFI’nin („France Indomitable“) lideri Jean-Luc Melenchon da LFI adayının üçüncü olduğu hiçbir seçim bölgesinde artık aday olmayacağını şöyle açıkladı: „RN’nin hiçbir yerde kazanmasına izin vermeyeceğiz.“

Partisinin bazı seçim bölgelerinde aday göstermeme kararının zarar verici olabileceğini çok iyi bilen RN parti lideri Jordan Bardella Pazar günü alışılmadık bir tevazu ile „Henüz hiçbir şey kazanılmadı“ dedi. 28 yaşındaki Bardella’nın başbakan olmak istemesinin tek nedeni mutlak çoğunluğu elde etmek.